Pazar yazısı

Pazar günü sizler evlerinizde istirahat ederken hazırlandı bu gazete… O yüzden bendeniz de Pazar günleri, oradan-buradan yazıyorum. Bölük-pörçük, parça parça…

**

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e, eski komşu olmalarına rağmen sataşmak, arasını açmak için adeta fırsat kolluyor. Son açıklamasında ASAT üzerinde Türel’e yüklendi, daha doğrusu yüklenmeye çalıştı. Gül; “Kemer olarak her yıl ASAT’a 80 milyon lira ödüyoruz, (Sanıyorum su parası bu) ama ASAT Kemer’e hiç yatırım yapmıyor. Türel Kemer’i seviyorsa şu deniz deşarjını tamamlasın, biz de ASAT’la helalleşelim” dedi. ASAT’dan cevap gecikmedi, rakamlarla hem de kuruşu kuruşuna:

“Sayın Gül ‘ün Kemer’den haberi yok herhalde ASAT kendisinin Belediye Başkanı olduğu son 4 buçuk yılda Kemer’e toplam 204 milyon 476 bin 400 liralık yatırım yaptı, söylemleri, siyasi.”

Siyasette gündemde kalmak önemli, ister lehle ister aleyhte gündemde kal da nasıl kalırsan kal…

**

Toptancı Halk Sebze ve Meyve Komisyoncuları Başkanı Nevzat Akcan, domatesteki fiyat artışının dolardaki hareketlilikle ilgisi olmadığını, bu sezon başından beri mücadeleye rağmen baş edilemeyen Tuta zararlısı yüzünden üretimin azalması nedeniyle, bu durumun fiyatlara ve pazara yansıdığını açıkladı.

Ya bir de Rusya bu sene her yılki gibi domates alsa ne yapacaktık Sayın Başkan? Yandım gülüm keten helva… Buna da şükür!

**

Antalya Fotoğrafçılar, Kırtasiyeciler ve Kitapçılar Odası Başkanı Mehmet Bayrak; market ve zincir mağazalarda kırtasiye ürünleri satışının sektöre darbe vurduğunu söylemiş.

Sevgili Başkan kantarın topuzunu kaçırma; birkaç gün önce de özel okulların kırtasiye ürünlerini toptan alıp 3-4 misline öğrencilere zorunlu sattığını söylemiştin, bütün basın haklı olarak bu açıklamanı yayınlamıştık, hatta televizyon programında senin bu konudaki haklılığını bizzat söylemiştim. Ama bu demeç biraz fazla oldu. Haberin yok herhalde Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi uygulanıyor. Yetki tek size verilirse o zaman bunun adına tekelleşme denir. Kusura bakma onlarla rekabet edeceksin, tüm esnafın yaptığı gibi…

**

Haftanın en önemli konusu; CHP Milletvekili Cavit Arı’nın gündeme getirdiği Narenciye arazisi konusu… BATEM’in kullanımındaki Narenciye arazisi mülkiyeti Nur Cemaati’nin kurucusu Said-i Nursi müritlerinin Hamidiye Vakfı’na tahsis edilmiş. Fettullah Gülen Cemaati’ne benzerlikleri de her iki cemaatin de Said-i Nursi felsefesinden gelmeleridir…

Siyasi iktidar kamuoyunun bunda tepkisine rağmen cemaatler ve onların vakıfları ile ilişkileri kesmek yerine daha da geliştiriyor. Bu kez; sonunda “Kandırıldık” demek yok ama.

Peki bu cemaat ne yapacak Narenciye arazisini? Herhalde mektep yapacaktır. Ancak şu iyi bilinsin ki, kısa adı BATEM olan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı, tarımın başkenti Antalya’da tarımın kalbi konumunda bir kurum. Yaptıkları araştırma, geliştirme, eğitim, zararlılarla mücadele, yeni ürün geliştirme tarımla ilgili aklınıza ne geliyorsa hepsini yapan ve uzmanlardan oluşan koca bir kurum. Onları oradan çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Hatta onları çıkarıp, buralara rezidans ya da mektep kurma hayali kuranlar, ancak rüyalarında görürler.

Benden söylemesi efendim. İyi bir hafta dileklerimle…