Terk edin Antalya’yı!

 

Şehri sevmeyenin, şehre saygı duymayanın, şehrin geçmişine saygı göstermeyenin, yaşadığı şehrin insanına sevgi beslemeyenin, o şehirden kovulmasını öneriyorum.

Bu ister Belediye Başkanı, ister Vali, ister Rektör, ister memur, ister amir kim olursa olsun kavulmalı.

Şayet şehrin geçmişine, yani tarihi yapısına saygı duymuyor da onu kendi kafasına göre dizayn etmeye kalkıyorsa bu o şehrin geçmişine saygısızlıktır.

Şehre hizmet etmek için oy istemiş ve seçilmiş ise ve o şehre hizmet üretmiyor, hizmeti de aksatıyor ise o kişi o şehirden gönderilmelidir.

Bunları neden yazıyorum?

Darısı bizim başımıza diyerek bir yaşanmışlık anlatmak istiyorum:

Kanallarıyla ünlü İtalya’nın Venedik kentinde bir ilgin olay yaşandı.

İki Alman Turist, hani şu Antalya’ya geldiklerinde denizi, kumu, güneşi, kaldığı oteli, çarşıyı, pazarı parayla satın aldığını düşünenler gibi iki turist, Venedik’teki Rialto Köprüsü ayağında kahve pişirmeye kalkmışlar.

Kahveyi pişiren iki Alman turist afiyetle de içmişler.

Ama içtiklerine bin pişman olmuşlar.

İçtikleri için değil 428 yıllık tarihi köprünün ayağında kahve pişirdikleri için.

Biz Antalya’daki tarihi eserlerin içinde kahve pişirmek değil resmen içine ediyoruz.

Özgürlükler ülkesiyiz ya.

İçine edene de ses çıkarmıyoruz.

Her yönetici keyfince tarihi yapılarda değişikliği bir görev, bir yetki sanıyor.

Bin yıl önce dikilmiş bir sütunun üzerine şapka koymayı marifet kabul ediyoruz.

Adamlar portatif ocakta kahve pişirmişler. Biz bir de ateş yakıp, ocak yapıyoruz.

Portatif ocakta kahve pişirdikleri için 946 Euro cezaya çarptırılıyorlar.

Bu yetmiyor, şehri terk etmeleri isteniyor.

Ve Venedik’ten polis eşliğinde çıkarılıyorlar.

Venedik Belediye Başkanı diyor ki; “Burada her isteyen istediğini yapamaz. Venedik’e, insanına, tarihine saygı duymayanlar bu şehirden kovulacaktır…”

Şu belediye başkanını Antalya’ya getirsek, her halde tarihi yapıların içine yaptığımızı görse çılgına döner ve ya başkanlığı bırakır, ya delirir tımarhanelik olur.

Neresini anlatalım ki?

Tarihi eserlere bile saygı duymayanların kenti yönettiği bir şehirde, içine edilen tarihi yapıları değiştirmekten hiç çekinmeyenlerin olduğu bir şehirde acaba kimden bu şehre saygı duyması beklenecektir?

Evet darısı bizim başımıza…

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU