Doğruları yazmaktan korkmayın!

Günümüzde gazeteciler üzerinde kara bulutlar dolaşır bir konum yaşanıyor. Gazeteci zaman zaman doğruları yazmaktan kaçınıyor. Yargıya güvensizliğin konuşulduğu şu dönemde, “Yargılanmaktansa yazmayayım daha iyi” zihniyetine yöneliniyor.

Gazeteci haksız mı?

Bana göre haklı.

Gazeteci doğruyu yazıyor, işine gelmeyenlerin hışmına uğruyor, siyasetin yargı üzerindeki baskısıyla gazeteci tutuklanabiliyor.

Ancak Yargıtay bu düşünceyi yakın geçmişte aldığı bir temyiz kararıyla yıktı. Gazeteciye sahip çıktı.

Ben yaklaşık 40 yıldır aktif gazetecilik yapıyorum. 35 yıldır sarı basın kartı taşıyorum, son beş yıldır da sürekli basın kartı almış bulunuyorum. Yani ölünceye kadar gazeteci kimliğine sahip durumdayım.

Genç gazeteci arkadaşlarla zaman zaman konuştuğumuzda yargıdan kaynaklanan yılgınlık duygusuna kapıldıklarını görüyorum.

Genç gazeteciler belki haklı ama Yargıtay da “Korkmayın” mesajı veriyor.

Nasıl mı?

Bir gazeteci Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü İsrafil Kurtçebe ile ilgili ihale yolsuzluğu ile ilgili  haber yapar. Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, haberi yapan Gazeteci Erdoğan Kahya’yı 6 kişiye tazminat ödemeye mahkum eder.

Karar temyize gider.

Yargıtay, kararı bozar ve hepimizin yüreğini ferahlatacak, mesleğimize olan saygımızı artıracak bozma nedenini mahkemeye gönderir.

Gazeteci açısından çok önemli ve güvence niteliği taşıyan kararı, genç gazeteci arkadaşlarla mesleki açıdan, okuyucuyla da bilgilendirme açısından aynen yayınlıyorum:

Davacı İsrafil Kurtcephe vekili Avukat Bahadır Kalaycı taralından, davalı Mehmet Erdoğan Kahya aleyhine verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay'ca incelenmesine karar verilmiştir.

Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. www.antalyabugun.com isimli web sitesinde yayınlanan "Skandallar Üniversitesi" ve "Üniversitede İhale Yasasına Aykırı Milyonluk İşler (:!)"' başlıklı yazılar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, davalının eyleminin haber vermenin ötesinde olup açıkça hakaret ve iftira suçunun işlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Basın özgürlüğü. Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçülerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.

Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa'nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.

Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu fonksiyonu yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken, özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır

Somut olaya gelince, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın  2012/66564 ve2011/68213 sayılı soruşturma dosyalan ve Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/113 esas  sayılı ceza  dosyası içeriğinden: Akdeniz Üniversitesi bünyesinde bir takım  ihalelerin gerçekleştirildiği, bu ihalelerde usulsüzlük yapıldığına ilişkin çeşitli tarihlerde gerek Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen isimsiz ihbar dilekçeleri, gerek BlMER'e gelen dilekçeler, gerek Antalya İl Emniyet Müdürlüğü'ne bizzat yapılan ihbarlar ve gerekse Başbakanlık makamına yapılan şikayetler neticesinde adli ve idari soruşturma ve incelemelerin başlatıldığı, bu incelemelerin bir kısmının yazıların yazıldığı tarihlerde halen devam etmekle olduğu, bir kısmının ise neticelendiği, inceleme ve soruşturmalar sonucunda iddiaların sabit görülmediği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına ve soruşturma yapılmasına gerek bulunmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; davaya konu yazılar görünür gerçeğe uygun olup günceldir ve yazıların yazılmasında kamu yararı ve toplumsal ilgi bulunmaktadır. Basının “Okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile çarpıcı başlık ve ifadeler kullanmasının bir gazetecilik tekniği olması karşısında; özle biçim ansındaki dengenin bozulduğundan da söz edilemez.

Mahkemece belirtilen hususlar gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalının tazminatla sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve kırar davalı yararına bozulmuştur…

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU