‘ÇED gerekli değildir’ belgesi mi istiyorsunuz?

“Çevresel Etki Değerlendirmesi” mevzuatlarımızda kısaca ÇED olarak anılıyor.  ÇED Raporu Ulusal mevzuatımız gereğince T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği gereğince Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 Listelerinde bulunan projeler için “ÇED Olumlu” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça yatırıma başlanılamıyor.

Maden ve taş ocağı açmak isteyen şirketler için gerekli olan ÇED raporunu almak öylesi zor ki, bu nedenle “ÇED gerekli değildir” raporu alabilen çevre danışmanlık firmaları kurulmuş. Merak ediyorsanız Google’a;

-“ÇED Gerekli Değildir” Raporu nasıl alınır? diye yazın ve cevabını da danışmanlık firmalarına başvurarak alın.

Bunlar internet siteleri kurmuşlar. Sadece ÇED değil, çevre danışmanlığı ve çevre yönetimi ile ilgili tüm hizmetler, çevre izni-çevre lisansı ile ilgili hizmetler, toprak kirliliği ve temiz raporu alma konusunda hizmetler de veriyorlar ve alenen diyorlar ki;

“…Proje olarak; gerek Ulusal Mevzuatımız çerçevesinde gerekse Dünya Bankası, IFC Kriterleri ve Finans Kuruluşlarının formatları doğrultusunda Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED Raporu) ve Proje Tanıtım Dosyası (PTD) hazırlanması ve onaylanması çalışmalarını deneyimli personelleri ile gerçekleştirmektedir.”

Biz de buralarda 1500’e yakın maden ocağının açıldığı Antalya’da, “doğa ve turizm elden gidiyor, artık ruhsat vermeyin” diye bağırıp, çağırıyor, yazıp-çiziyoruz, çevreciler eylem yapıyor, gelin görün ki ne duyan var, ne de ilgilenen… Ne yaparsan yap rantın önüne kimseler geçemiyor. Doğa mahvolmuş, turizm elden gidiyor, UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne aldığı yerlere maden ocakları için ‘ÇED Gerekli Değil’ raporları hazırlanıyor kimin umurunda?

Son örnek İbradı’dan

İbradı ilçemizde, dünyanın en rahat nefes alınabilen alanlarından biri olarak tescilli, çok sayıda endemik bitki türü, dağ keçileri, yılkı atları ile sedir ve ardıç ağaçlarının bulunduğu alanda AYTAP Madencilik Şirketi’ne mermer ocağı için verilen ‘ÇED Gerekli değildir’ raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması için Antalya Valiliği aleyhine dava açıldı.

İbradı Belediyesi Avukatı Münip Ermiş, konuyu anlatırken adeta saçını başını yoluyor:

*Burası doğal SİT alanı.

*Bu alan; Dünya Yaban Hayatını Koruma Vakfı (WWF) tarafından bölgenin çok önemli 9 alanından biri olarak belirlendi.

*ASAT Genel Müdürlüğü yakındaki su kaynakları nedeniyle 1 buçuk kilometre çağında patlatma yapılmaması talimatının içine giriyor,

*UNESCO tarafından hazırlanan Dünya Miras Listesi ‘Aday Doğa Alanı’ olarak belirlendi.

*Dağ keçileri ve yılkı atları yaşıyor.

*Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bölge ‘alternatif turizm alanı’ olarak ilan edildi.

*Sadece Akdeniz Bölgesi’nde bulunan Sedir ve Ardıç ağaçlarının saymıyorum bile…

Son sözüm Vali Münir Karaloğlu’na;

Yazık değil mi Sayın Valim… Bu alana mermer ocağı ruhsatı verenler, ‘ÇED gerekli değil’ diyenlerin vicdanları yok mu sızlayacak? Allah korkusu da mı yok?

Durdurun bu katliamı? Biliyorum sizin de doğayı çok sevdiğinizi. Ranta kurban etmeyin Antalya’yı.