Bir bir gidiyoruz

Onlar gençliklerinde üç arkadaşmış. Üçünün de bileği güçlü, delikanlı ve gözüpek. İstanbul a gitmişler bakmışlar Antalya daha insani geri dönmüşler. 
Hasan Canöz, Nedim Seferoğlu ve Mithat Yılmaz...
Üçünü de çok sevdim.
Hasan Canöz abi gibiydi.  Nedim ve Mithat arkadaşımdı.
Önce Hasan Canöz ile Nedim veda ettiler. Nurlar içinde uyusunlar.
Mithat Yılmaz ı yeni kaybettik. Daha toprağı soğumadı. O da nurlarda uyusun.
Bir gün Yeni İleri Etv Haber Merkezinde oturuyorum telefon geldi. Tahminen yıl 1991 gibi. Mithat Varsak ı basacakmış ve dönemin DYP Milletvekili Hasan Namal ile Belediye Başkanı Hüseyin Ayanoğlu'na dayak atacakmış. İhbar aynen böyle.  Gazetenin fotoğrafçısı Süleyman Gezici ile doğru Varsak'a çıkarma yaptık. Ne gelen ne giden ne de kavga oldu.
Akşam gazeteye dönüp bir köşe yazdım; "Delidir ne yapsa yeridir".
Aradan 15 gün geçmişti. Falez Otel casinosundayız. Rahmetli Hakan Yunusoğlu dahil 7 kişiyiz. Kapının hemen yakınında ben oyun oynuyorum ve hepimiz viski içiyoruz.
Kapıda bir dalgalanma oldu girersin giremezsin derken içeriye Mithat Yılmaz girdi koltuğunun altından iki tabanca çıkardı ve bana doğrulttu,  "deli kimmiş sana göstereceğim" diye bağırdı. Yanımdakiler kaçmıştı. Mithat biraz bağırıp çağırıp çıktı.
Sonra arkadaş olduk.  1995 gibiydi. Yat Limanında balık yaptırıyorum.  Gittim masada iki de memur var. Biri eski tanınmış ve güçlü birinin koruması. Sohbet sırasında bu koruma bana "Çok gıcık bi adamsın" diyordu ki daha son kelimeyi bitirmemişti havada uçarken gördüm. Mithat memura öyle vurmuştu ki ayaklarını yerden kesmişti ve şöyle bağırmıştı; "Benim arkadaşıma laf söyleyemezsin..."
İşte Deli Mithat buydu. Arkadaş dost canlısı Nurlarda ışıklar içinde uyusun.
Bir bir gittiler, bizi götürmediler, gittikleri yerden memnunlar ki bir daha dönmediler...

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU