Yüzümüz bize ayna tutuyor

Yüz okuma sanatı konusunda yayınlanmış kitapları olan Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Pedagoji Uzmanı Dr. Murat Kaplan, Salı Grubu toplantısına konuk oldu.  Kaplan,  Antalya Tenis İhtisas Kulübü’nde (ATİK) Salı Grubu Başkanı Muharrem Koç yönetiminde gerçekleştiren toplantıda “İsabetli istihdam için Yüz Okuma Yöntemleri ” konulu bir sunum yaptı. Özgeçmişleri dolu, deneyimleri muhteşem olan kişilerin bile iş hayatında zaman zaman sorunlar yaşayabildiğini anlatan Kaplan, yüze bütüncül bakılarak kişilerin işe yerleştirilmesi halinde daha iyi sonuçlar alınabileceğini söyledi.

Davet sahipliğini Ahmet Armağan’ın yaptığı bu haftaki toplantı büyük ilgi gördü. Toplantıya Salı Grubu üyelerinin yanı sıra; aralarında sivil toplum örgütlerinden yetkililer ile akademisyen ve bürokratların da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişi katıldı.   İnsan davranışlarının ve yaşantısının bir özgeçmiş gibi kişinin yüzüne yansıdığını anlatan Kaplan, “Dudaklarımızdan ağız yapısına, burnumuzdan çenemize kadar, yüzümüzdeki birçok organımızın durumu, görüntüsü, şekli sağlığımızdan kişiliğimize kadar birçok konuda bilgiler veriyor” dedi.

Bunun kehanet olmadığını anlatan Kaplan, bu algının oluşmasında karşımızdaki kişinin biyolojik tepkilerinin etkili olduğunu söyledi.  Biyolojik tepkilere ise temel duyguların yol açtığını anlatan Kaplan, bunun yüze kaslarla yansıdığını söyledi.   İnsan yüzündeki 48 kastan özellikle mimiklerle ilgili temel duyguları ifade eden 43 kasın olduğunu anlatan Kaplan, bu kasların ise göz ve ağızın etrafında yoğunlaştığını söyledi. Bu kaslarla ister istemez biyolojik tepkilerimizi ve duygularımızı dışa yansıttığımızı anlatan Kaplan, mimiklere dönüşebilen bu durumun kişinin eğilimleri hakkında da bilgi verdiğini söyledi.

Yüzdeki kırışıklardan, mimikler dahil; her türlü bedensel faaliyetin aslında düşüncelerin davranışa dönüşmüş şekli olduğunu anlatan Kaplan, bunun kontrol edilmesinin çok zor olduğunu söyledi.  Özellikle korkuya kapıldığımızda ve çok mutlu olduğumuz anlarda kontrolün sağlanamadığını anlatan Kaplan, “Gerginlik arttıkça, kontrol kaybı da artar. O nedenle sizi gerginliğe soktuklarında sizinle ilgili biraz daha iyi bilgi alırlar. Ya da mutlu edip sizi coşturduklarında size ait gerçekler ortaya çıkmaya başlar”dedi. 

Yüz şekilleri hakkında da bilgi veren Kaplan,  “Kare yüzlü olanlar otoritedir. Kararları isabetlidir. Analitik değerleri yüksektir. İş bitiricidirler. Dudakları ince olanlar ketumdur. Yuvarlak yüzlü olanlar iletişim uzmanıdırlar. Onların girip çıkamayacağı yer yoktur. Bilgi toplama konusunda iyidirler. Herkesle iyi iletişim kurarlar Halkla ilişkide eğlence sektöründe başarılıdırlar. İnsanları doğru yere koyduğunuzda uzun soluklu, faydalı ve de verimli işler yaparlar. Oval yüzler yöneticilikte başarılıdırlar. Bu kişilerin hem sosyal ilişkileri iyi, hem de söz söyleme konusunda ustadırlar. Bu yüzden yönetici olarak tavsiye edilen tiplerdendir. Aynı zamanda güvenilir insanlardır. Dikdörtgen yüzlüler. Bunlar fevkalade isabetli kararlar verirler. Eğitim becerisi yüksektir. Güveni telkin ederler. Gözlerin parlak olması enerji demektir.

Yüz okumada sadece yüze bakılmadığını, kişinin bedenine, davranış kalıplarına, beslenmede tercihlerine, sözcük seçimlerine, ses tonlarına ve çeşitli ortamlardaki durumlarına bakıldığını anlatan Kaplan, “Bir insanın yüzünde 99 nokta üzerinde çalışıyoruz. Bu noktaların her biri yüz okuma konusunda çok önemli. Örneğin bir kişinin yüzüne, dudaklarına bakarak; dalak ve midesiyle ilgili bilgi edinebiliriz. Gözlerinin akına bakarak; karaciğeriyle, safra kesesiyle ilgili bilgili tahminde bulunabiliriz. Gözler kalbin aynasıdır derler ya. Aslında karaciğerin aynasıdır. Kulaklarına bakarak bir kişinin fiziksel ve finansal yükleri taşıyıp taşıyamayacağını anlayabiliriz. Çenesine bakarak bu kişinin idari ve yönetim becerilerinin sağlam olduğunu ya da çalışma arkadaşlarıyla çatışma yaşayıp yaşamayacağını anlayabiliriz. Dudaklarının yapısına bakarak bir kişinin pazarlama alanında başarılı olup olmayacağı anlaşılabilir” dedi. Kaş, göz ve burun yapısının da yüz tanıma konusunda önemli mesajlar verdiğini anlatan Kaplan,  işe alımlarda yapay zeka destekli yüz okuma proğramını kullanan firmaların olduğunu söyledi. 

Günümüzde birçok ülkede ticari ilişkilerden, istihdama, siyasetten, güvenliğe ve istihbarata kadar; her alanda yüz okumadan yararlanılmaya başlandığını bildiren Kaplan, İş hayatında bazı firmaların karşı tarafı ikna edebilmek için görüşülecek kişilerin yüzlerce fotoğrafının ve görüntüsünün inceletip kişilik analizi yaptırdığını açıkladı. Kaplan, botoks ya da estetik operasyon yaptıranların ise iletişim konusunda sıkıntı yaşayabildiğini söyledi. Kaplan bu nedenle gerekli değilse büyük majör dokunuşlardan uzak kalınmasını önerdi. Toplantı Salı Grubu Başkanı Muharrem Koç’un teşekkür belgesi takdimiyle son buldu.