Türel: Biz gönüllü hizmetkârız

“Yerel seçimlerde, adaylar, hatta partiler yarışmasın, projeler yarışsın”Ak Parti’de yeniden Büyükşehir Başkanlığı Adaylığı’na kesin gözü ile bakılan Menderes Türel, Cuma akşamı Kanal V’de canlı yayınlanan, ‘Siyaset ve Kulis Programı’na konuk oldu. Türel, 2 saat süren programda geçmişte de söylediği gibi, “Antalya kazanacaksa, Menderes Türel kaybetsin. Ama tarihe baktığımızda biz kaybedince Antalya kaybetmiş” dedi

Erdoğan Kahya’nın moderatörlüğünde gazeteciler Yunus Erdoğan ve Uğur Keskin’in katıldığı programda Başkan Türel, çeşitli konularda soruları cevaplandırdı. Türel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerde beraber yürüyeceği büyükşehir başkanlarını aradığı yolundaki haberler hatırlatılarak, “Acaba sizi de aradı mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bu duyumdan ya da söylentiden öte gitmeyen bir durum. Açıkçası böyle bir telefon yok. Zaten partimizde aday belirleme çalışmaları sürüyor. Şu aşamada temayül yoklamaları var. Bizde de yarın yapılacak. (Pazar) Üstelik mevcut başkanların tümü aday adayı olamıyor. Görev verilirse biz hazırız” dedi.

Yerel seçimlerde projeler yarışsın

Türel, bir başka soru üzerine yerel seçimlerde adaydan çok projelerinin önemine vurgu yaparak, “Bu demokratik yarışta, görüşler zenginliğinde yerel yönetim seçimlerinde adaylar yarışmasın, hatta partiler de yarışmasın, projeler yarışsın” dedi ve bu konuda görüşlerini şöyle anlattı: “Önemli olan Antalya’nın kazanmasıdır, bu siyasi süreci de böyle yürütmemiz ve yönetmemiz gerekir. Herkes projesi ile ortaya çıksın. Vatandaş süzgecinden geçirir, kim hangisini yapabilir değerlendirir ve kararını verir. Biz 2009 seçimlerinde 100 bin kişiye iş, herkese bedava elektrik vaatlerini de gördük. Neticesinde hepsi sukutu hayal olarak ortaya çıktı. Gerçekleşmeyen hayaller. Bunu tarih teyit etti. Seçmen bunu çok iyi şekilde değerlendirecektir.”

Söylediklerimizden fazlasını yapmışız

“Bizim söylediklerimize baktığınızda 2014 seçim kitapçığımı alın bir bakın, ne söylemişsek hepsini gerçekleştirmişiz. Hatta 2. etap raylı sistemi yapacağız demişiz. Ayrıca taahhüt etmediğimiz Expo, Aksu ve havalimanı hatlarını yapmışız, 3. etap programımızda olmamasına rağmen bitirmek üzereyiz. 19 kavşak vaat etmişiz şu ana kadar 27 kavşağı tamamladık, seçim tarihine kadar bu sayı 35’e çıkacak. Yani biz hep söylediklerimizden fazlasını yapmışız.”

Şahsi beklentim yok

“Ben hep söyledim, 2004’de ilk seçildiğimde de söyledim, 2009’da kaybettim söyledim. 2011’de vekil seçimdim. 2014’de milletvekili seçildiğimde de söyledim, söylemeye devam edeceğim Antalya kazanacaksa, Menderes Türel kaybetsin. Benim şahsi bir beklentim yok. Benim Antalya ile ilgili hayallerim çok. Beklentim çok. Ama maalesef tarihe baktığımda biz kaybettiğimizde Antalya kaybetmiş. Biz kazandığımızda Antalya kazanmış, bunu ben söylemiyorum, rakamlar söylüyor. Beklentim ve hesabım yok. Biz Antalya’ya karşı hiçbir zaman hesabi olmadık, hep hasbi (gönüllü hizmetkâr) olduk yeter ki Antalya kazansın.”

Seçim sonuçları ne olur?

Erdoğan Kahya’nın Gazeteci Türel’e yönelttiği, “Seçim sonuçları ne olur” sorusuna gazeteci Türel, sonuçlardan önce 2004’deki Türel’le şimdiki Türel arasında değişime önem verdiğini belirterek, “Bir defa yaptığım görevler nedeniyle Ak Parti içinde hem genel merkez hem il ve ilçe teşkilatları ile büyük köprüler kurdum. Bunun hizmette ve başarıda büyük payı var” dedi. Türel seçim sonuçları konusunda 20 belediye başkanlığının hepsini kazanmak istediklerini dile getirerek, “Zaten son seçimde Büyükşehir oylarına bakarsanız 19 ilçeden 17’sinde birinci partiyiz. Sadece Konyaaltı ve Muratpaşa’da ikinci partiyiz. Bu açığı kapatacağız” diye konuştu.

Her yerde varız

Sosyal belediyecilikte eşi Ebru Türel’in de gayretleri ile çok başarılı işlere el attıklarını söyleyen Türel, bu konuda en mutlu olduğun olayın Gündoğmuş’un 40 km uzağındaki Köprülü Köyü’nde yaşayan yaşlı Mehmet Amca ve eşine her gün taze taze götürülen ekmek olduğunu dile getirdi.

Türel’den duygusal bir anı

2009’da seçimi kaybetmişim, 2 ay filan geçmiş. Konyaaltı’nda denize giriyorum. İkinci oğlum yeni doğmuş, şimdi 9 yaşında. Demek ki 9 sene önce ben de büyük oğlumu, annesine de yardım olsun diye alıp denize götürdüm. 4-5 yaşında. İleride bir mısırcı, 50 yaşlarında mısır satıyor, oğlum mısır istedi. “Alabilir miyim?” dedi ve para istedi. Ben de ‘biraz hayatı öğrensin’ diye “sen git verir amca” dedim. Biliyorum tabi vermeyeceğini. Gitti vermedi tabi, para istedi mısırcı. Vermeyince arkaya dönüp beni gösterdi. ‘Babam orada ondan al’ der gibi.  Mısırcı bana baktı. Ne vekilim, ne başkan… Sade vatandaşım yanıma geldi mısır kovasını önüme koydu, “Hepsi senin başkanım” dedi. “Yok” dedim, “Sen bunları satıp para kazanacaksın, evine ekmek götüreceksin. Yani bu olmaz.” Ama ısrarlı, “Yok başkanım ben senden para isteyemem ki” dedi. Bunun üzerine “Başkanım” dedi. “Benim bir engelli çocuğum var. Onun bütün masraflarını sen üstlendin, bütün ihtiyaçlarını sen hallettin, ben senden nasıl para isterim” dedi. Parasını verip hepsini aldık mısırların tabi. Çevredeki arkadaşlara dağıttık.