Tarım politikaları seçim kaybettirdi

Tarım politikaları seçim kaybettirdi

 

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, komisyoncuların üretimin bel kemiği olduğunu ve kaldırılması durumunda yerine benzer bir sistem getirilmesi gerektiğini söyledi. Özer, “Hal Yasası, meclise getirilmemeli. Türkiye’deki 175 Toptancı Hal’i kapatmak istiyorlar.Uyguladıkları yanlış tarım politikaları Ak Parti’ye seçim kaybettirdi” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Aydın Özer, Türkiye’deki tarımın zor dönemler geçirdiğini belirterek, yapılan politikaların yanlış olduğunu ve her bölgeye özel teşvikler yapılması gerektiğini söyledi. Tarım bakanının tarımın içinden gelmesi gerektiğinin altını çizen Özer, tarımda yaşanan sorunlar ve izlenmesi gereken politikalar hakkında Antalya SES Gazetesi’ne özelaçıklamalar yaptı.

Zarar karşılanmadı

24-26 Ocak’ta yaşanan hortum felaketinde 3 bin 778 ailenin etkilendiğini belirten Özer, “13 ilçe felaketten zarar gördü. 32 bin dönüme yakın arazi etkilendi. Burada Tarım Sigortaları Merkezi (TARSİM) olanlara sigorta şirketi, hangi şartlarda sigorta yaptıysa zararını karşıladı. Geriye kalanlar için ise Cumhurbaşkanlığı fondan para aktardı. İlçelere ayrılan paraya göre, tam zarar karşılanmadı aslında. Tespit edilen tutarın altı karşılandı. Ama Şubat’ın 7’sinde de bölgelerden hortum geçti. Orada da ilçe müdürlükleri tespit yaptı ama hiçbir gideri karşılamadılar. İnsanlar beni arıyor, ‘Vekilim durumumuz ne olacak?’ diye. Yani seçim öncesi oy alma bahanesi ile sadece Ocak’ta olan hortum felaketine ödenen bir paraydı. Ödenen paralar da çiftçinin 100 liralık zararı varsa, bunun 20 lirasına destek olacak şekilde oldu” dedi.

‘Antalya örtüaltı üretimde başta’

Türkiye’nin 30 milyon ton meyve ve sebze ürettiğini, bunların 6 milyon tonunu Antalya’nın ürettiğini açıklayan Özer, “Örtü altı tarımda Antalya’nın üretim kapasitesi 3 milyon 200 bin ton. Türkiye genelinde, son 14 yılda 3 milyon 400 hektar tarım alanı terk edilmiş durumda. Bu zamanda yüzde 17 nüfus arttı. Yüzde 12 ise tarım alanları küçüldü. Üretim düşmüş. Antalya tarımı genel olarak kendini koruyor. Antalya’nın büyük bir ihracat boyutu var. 1 milyar 800 milyon lira dolar civarında, ihracat gelirimiz var. Ortakçı dediğimiz bir sistem var. Bunun da büyük bir istihdam boyutu var. Sadece 30 bin nüfuslu Kumluca’da 70 bin dışardan gelen çalışan var. Antalya örtü altı tarımda Türkiye’nin başını çekiyor. Türkiye’nin neredeyse 5’te birini karşılıyor” diyerek Antalya’da tarımın çok önemli olduğunu dile getirdi.

Tarıma destek verilmiyor

2006 yılında AK Parti hükümetinin bir tarım politikası çıkarttığını, kanunun 21’inci maddesinde, ‘milli gelirin yüzde 1’i tarıma destek olarak verilir’ ibaresinin yer aldığını hatırlatan Özer, verilen gelirin yüzde 1’i bile karşılamadığını söyleyerek, “Hükümet tarıma destek vermiyor. Eğer üretimi desteklemezseniz, üretim girdilerindeki maliyetleri düşürmezseniz, üreticinin maliyeti artacak, üretmekten vazgeçecek, ya da üretemeyecektir” dedi. Türkiye’de bir havza planlaması yapılması gerektiğini belirten Özer, her bölgeye özel teşvikler verilmesi gerektiğini söyledi. İhtiyaca göre sistem uygulamak gerektiğini belirten Özer, “Verilen teşviklerin, kontrollü verilmesi lazım. Bugün mazot ve gübre desteği veriliyor, buradaki küçük çiftçinin hiçbir işine yaramıyor” dedi.

Tarım için planlama şart

İthal etmek yerine üretmenin gerektiğinin altını çizen Özer, “Çiftçiyi daha çok desteklemek gerekiyor. Bu ülkenin geleceği üretimdir. Ekonominin kaderini, paranın değerini üretim belirler. Onun için hükümetin 3 vadeli planlama yapması lazım. ‘Kısa, orta, uzun vadede yapılacaklar neler?’ diye. Ben Tarım Bakanı olsam 10 bin ziraat mühendisi alırım Tarım İl Müdürlüklerine” diyerek tarımın ciddi bir mesele olduğunu ve politikaların iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

Küçük çiftçi biter

Kışın sebze ve meyve fiyatlarının yüksek olmasının doğal bir şey olduğunu ve soğuk havalarla mücadele edildiğini söyleyen Özer, fiyatları aşağı çekmek için tanzim satış mağazaları kurulmasının, Türkiye’deki pazarcılık sistemine çok büyük zarar verdiğini söyledi. “Sanki kirli bir el, Türkiye’deki bütün tarımı, ülkemizin dinamiklerini bitirmeye çalışıyor. Ben Cumhurbaşkanı’nın bu konuda yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Mesela Hal Yasası getirmek istiyorlar. Önce komisyonculuğu kaldıracağız dediler. Biz de komisyoncunun çiftçinin temsilcisi olduğunu, bir malı 3’e alıp 5’e satmayacağını açıklamaya çalıştık. Komisyoncu bizim paramıza garantördür. Çiftçi zor durumdayken bankalara gidip kredi alamazken, komisyoncunun kapısına gidebilir. Faizsiz destek alır. Yani komisyoncu üretimin bel kemiğidir. Komisyoncu kalkarsa, küçük çiftçi biter. Biz komisyonculuk illa kalsın demiyoruz. Ama komisyonculuğun yerine bir sistemin konulması lazım. Hal Yasası meclise getirilmemeli. Eğer hal yasası meclise getirilirse, meclisi başlarına yıkacağım” diye tepki gösterdi.

Hal’leri ortadan kaldırmak istiyorlar

Türkiye’de 175 tane toptancı hali olduğunu ve bunların kapatılmak istendiğini söyleyen Özer, “Haller belediyenin sorumluluğundadır. Bu şekilde, belediyeyi aradan çıkarmak istiyorlar. Türkiye’de anonim şirketlere 30 tane hal yapmak istiyorlar. Yani arz ve talebin olduğu bir sistemi çökertip, eli sopalı bir sisteme geçirmek istiyorlar. Ellerindeki tek sektör örtü altı tarım kaldı. Bunu da bitirmek istiyorlar. Tarımın hem istihdam hem ihracat boyutu var. Antalya’da sadece 138 bin çiftçi aile var. Türkiye’yi pazar haline getirmek istiyorlar. Üretmezseniz, patatesi seneye 15 liraya yersiniz. Sonraki sene 20 liraya yersiniz. Tarımdan, ticaretten, maliyeden bihaber bakanlarımız var. Ben her zaman söylüyorum, ‘Bihaber bakanlar’ diye. Tarım Bakanı tarımdan gelmeli. Türkiye’de liyakat değil, riyakat sistemi var. Liyakat sistemi olmalı” diyerek isyan etti.

Tersine göç sağlanmalı

Özer, tarım konusunda birlik sağlanamadığını dile getirerek, “Üretici birlikleri kurulmalı. Birlikler, tabela birliği olmaktan çıkmalı, altları beslenmeli. Eğer bunu yaparsak, daha hızlı hareket etme şansımız olur. Tarımdaki yaptıkları hatalar, AK Parti’ye birçok büyükşehri kaybettirmiştir” şeklinde konuştu. En çok kayıt dışı istihdamın tarımda olduğunu ve bunun önüne geçmek için bir planlama yapılması gerektiğini belirten Özer, “Ne üreteceğimizi bilmemiz lazım. Herkesi, kendi toprağında üretebilir hale getirmemiz gerekiyor. Köylerde yaş ortalaması 65’in üzerinde. Genç nüfus köyleri terk etmiş. Tersine göçü sağlamak gerek. Ve yapılan işleri de takip etmemiz lazım. Çocuklarımızı otel dairelerinde, orada burada üç beş kuruşa çalışıyor olmasından kurtarmamız gerekiyor” dedi. DİLAN ERAY

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

AHMET DÖKDÖK
HABER YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU
# Takım O G B M P