Şehirden köye Nur-hayat

Şehirden köye Nur-hayat

 

Kent hayatından köy hayatına geçen Nurhayat Varol, yaklaış 10 yıldır İbradı’nın Ürünlü Köyü’nde yaşıyor. Yaşadığı tecrübeleri aktaral Varol, çok para harcamadan yaşamını sürdürebildiğini belirterek, “Burada sirkemi de yapıyorum zeytini mi de. Kendime elbise dikmenin, bozulmuş bir kazağı tamir etmenin, yani bir şey üretmenin de bana şifa olduğunu düşünüyorum. Dağlara çıkmak bile insana başka bir bakış açısı veriyor. Ufkun açılıyor. Bu yüzden buradayken sağlıklı bir bedene ve ruha sahip oldum. İçsel dünyamla barışık bir bedene kavuştum” dedi

 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Matematik Bölümü mazunu olan Nurhayat Varol, emekli olduktan bir süre sonra, ODTÜ’deki öğretmenlerde kültür köyü projesi fikri oluşmasıyla, projede yer aldı. Proje kapsamında İbradı İlçesi’ne bağlı Ürünlü Köyü’nü inceleyen Varol, Ürünlü Köyü’nün yaşam biçimi, ürettiği ürünler, yetiştirdikleri sebze ve meyveler, bölgeye ait endemik bitkiler, sokak yapıları, evlerinin mimarı yapıları, yapı içindeki süslemeler gibi her türlü konuları araştırdıklarını ve rapor hazırladıklarını belirtti. 2006 yılında, 1 hafta boyunca köyde çalıştay yaptıklarını söyleyen Varol, kültür projesinin hayata geçirilmediği bilgisini aktardı. 2007 yılında köyde bir şenlik düzenlediklerini ve sonrasında köye yerleşme fikrinin doğduğunu açıklayan Varol, düğmeli evlerden birini satın aldı ve köy macerası böylelikle başlamış oldu.

Yeni hayat

2009 yılının Haziran ayından beri Ürünlü Köyü’nde yaşayan Varol, evinin yapısını bozmamak için uğraştığını belirterek, evin dokusuna uygun eşyalar aldığını söyledi. Doğal yaşam sürecine girdiğini aktaran Varol, “Geldiğim seneden beri günde  2 saat, hem keşif yürüyüşü hem de bedensel yürüyüş yaptım ve dağları, doğayı benimsedim. Ufak çapta bostanım var. Orada elimden geldiğince sebze yetiştiriyorum. Bahçemde badem, nar, zeytin, üzüm, incir gibi ürünler var. Bahçeden topladığım meyvelerle yeni ürünler yapıyorum. Pekmez, zeytin gibi. Dolayısıyla para anlamında çok para harcamayı gerektirmeyen bir yaşam tarzı benimsedim. Çünkü bize sunulan kapitalist sistemin dayattığı tüketim anlayışından uzak kalmak istedim. Rekabet, para, başarı hırsı, yanındakine dirsek atma anlayışı, ahlaki olarak da insanlık çığırından çıktı. Tüm bunlardan uzaklaşmak istedim. Bunlardan uzaklaşınca da, tülbent alıp elbise dikiyorsun, kendi yaratıcılığını kullanıyorsun, daha çok üretken oluyorsun” şeklinde aktardı.

 

‘Attıkları her adım kayboluş’

Kentte insanların birbirine çok yabancı olduğunu söyleyen Varol, “İnsanlar günlük hayatın dayattığı koşturmaca ile yaşıyorlar. Kendi yaratıcıklarına ve özlerine dönmeyi unutmuş durumdalar. Çünkü çok koşturuyorlar. İnsanlar aile içinde bile herkesin elinde teknolojik aletle yaşıyorlar. Ben o insanların attıkları her adımı bir kayboluş olarak düşünüyorum. Tüm bunları eleştiriyorum ama benim de kendimi bulmam gerekiyordu. Ben de bunların içindeyim, ben ne yapıyorum diye. Ben de her anlamda kirleniyordum. Bunun bir çözümü olması gerekiyor dediğimde, biraz uzaklaşırsanız, uzaktan bakıyorsunuz. Kentte her yer beton. Yeşil alan oluşturmak diye bir şey de kalmadı. Güvenlikle çevrelenmiş en iyi beton binada ve sanki savaştan korunuyormuş gibi ortamlarda yaşam sürmeyi basit görüyorum. Dolayısıyla yaşam basitleşti. Derinleşen, anlam katan yaşam kayboldu, unutuldu. Bu hayatın güzelliği algısı yaratıldı. Yapay ve sanal bir yaşam. Bana ters geliyor dedim ve buraya geldim. Şimdi uzaktan baktığımda, çok haklı olduğumu görüyorum” ifadelerine yer verdi.

 

Köy hayatının değiştirdikleri

Köyde yaşamaya başladığı zamandan beri bedensel ve ruhsal olarak, kısacası her anlamda, ilaç kullanmadan kendi dinamiğini sağladığını kaydeden Varol, “Burada sirkemi de yapıyorum zeytini mi de. Kendime elbise dikmenin, bozulmuş bir kazağı tamir etmenin, yani bir şey üretmenin de bana şifa olduğunu düşünüyorum. Dağlara çıkmak bile insana başka bir bakış açısı veriyor. Ufkun açılıyor. Bu yüzden buradayken sağlıklı bir bedene ve ruha sahip oldum. İçsel dünyamla barışık bir bedene kavuştum. Eleştirdiğim şeyleri çözmeye başladım. Toplumsal aile yapısı, sana dayatılanlar, çocuğunla diyaloğun, bunlara baktığında insani değil diyorum şimdi ben. Karşılıklı içten bir temas olmadan, görev gereği gibi yapılan uygulamalar hepsi. Ama karşı tarafı anlayarak anladığın an bambaşka bir insan ilişkisi doğuyor. Buna tüm ilişkiler dahil” dedi.

‘Kübra Teyzeyle benziyoruz’

Fotoğraf çeken ve aynı zamanda komşusu olan Kübra isimli bir teyze ile kadın ve üretkenlik temalı  kısa film çeken Varol, Kübra Teyze ile yakınlaşma sürecinden bahsetti. Kübra Teyzeyi kendisine çok benzediğini açıklayan Varol, “Kübra Teyze, çok dinamik, çok içten ve çok üretken. Dolayısıyla bu üçünü onda gördüğümde, kendimi yansıtmam gerektiğini biliyordum. Kendi kendimi çekemeyeceğim için teyze ile benim ortak yansımamızı yansıtmaya çalıştım. Film gösteriminden sonra ettiğim sohbetlerde, beni tanıyan insanlar bana ‘aynı sen’ diyorlar. Bu beni mutlu ediyor. Diğer taraftan insanlara doğada yaşamanın aslında kolay olduğunu göstermek istemiştim. Biz teyze ile filmi çekerken dağa çıkmıştık. Orada ben yaşamıma döndüm. Bir yolculuğa çıktığımızda, önümüze engeller de çıktı, otlar çıktı. Ama kestik geçtik onları da. İnsanlara bunu anlatmaya çalıştım. Hem dinamiklik hem üretkenlik hem de yaratıcılık içeren bir yapıda Kübra Teyze. Bunu da filmde yansıtmak istedim”  açıklamasında bulundu.

 

‘Yolculuğa çıkın!’

Bu tarz bir yaşamı benimseyip de cesaret edemeyen insanlara tavsiye veren Nurhayat Varol, “Eğer insanlar bulunduğu yaşam ortamında rahatsızlık duyuyorsa, ömür boyu öyle yaşayacağına, hayalini kurduğu bir dünyayı oluşturup, onun üzerinde sürdürüyor olması dünyanın en güzel armağanı, mutluluğu. Gönül ister ki kurulan mutluluğu daha çok kişinin oluşturup komünal bir yaşamın olarak sürdürülmesi. Belki insanlar bireysel zorlukları olur düşüncesi ile yola çıkamıyor ama kolektif bir yola çıkış çok zor gibi görünse de üstesinden gelinilir. Bu yüzden yolculuğa çıkmak gerekiyor. Yol açık, yeter ki yolculuğa çıkılsın” dedi. DİLAN ERAY

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

AHMET DÖKDÖK
HABER YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU