Oğlu uyuşturucudan ölen annenin 'tahliye' isyanı

Geçen yıl Kurban Bayramı'nın ikinci günü, Uncalı Mahallesi'nde sabah camiye gelen cemaat, tuvalet kabininde bir kişinin hareketsiz yattığını gördü. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ve polis ekipleri, Gazi Yıldırım (20) olduğu belirlenen gencin, uyuşturucu madde kullandıktan 3-4 saat sonra öldüğünü tespit etti. Polis, Gazi Yıldırım'la birlikte uyuşturucu kullandığını tespit ettiği Özcan Ö.'yü gözaltına aldı. Tutuklanan Özcan Ö. hakkında savcılık 'ihmali davranışla kasten adam öldürme suçu'ndan iddianame hazırlandı.
‘Yanına gittiğimde kendisindeydi’
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Özcan Ö., ölen Gazi Yıldırım'ın annesi Ayşe H. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Özcan Ö., Gazi Yıldırım'la birlikte çalıştığını belirterek, "Ben olay günü Zeytinköy'e uyuşturucu almaya gittim. Daha sonra kendisi geldi. Bu kez onun uyuşturucu aldığı yerden ben bir kez daha uyuşturucu satın aldım. Sonrasında Uncalı Mahallesi'nde bir camiye gittik ve tuvalet kabininde uyuşturucu kullandık" dedi. Mahkeme başkanının "Gazi Yıldırım'ı gördüğün iki seferde de hayati bir durumu söz konusu muydu" sorusuna Özcan Ö., "Hayır öyle bir durumu yoktu. Hatta ikinci gidişimde onun yüzüne su serptim ve hatta hafif bir tokat attım" diyerek, ölen gencin kendisinde olduğunu iddia etti. İki yıldır uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyleyen Özcan Ö., kendisinin ve ölen kişinin 3'er kez eroin enjekte edip, hap kullandıklarını söyledi.
'En ağır şekilde cezalandırılsın'
Ayşe H.'nin avukatı ölen gencin olaydan 1,5 ay önce İzmir'den Antalya'ya geldiğini ve arkadaşlarının yanında kaldığını söyledi. Avukat, müvekkilinin oğlunun Zeytinköy'ü bilmediğini, sanığın kasıtlı olarak 112'yi aramadığını ve ölen gencin cep telefonunun da kayıp olduğunu öne sürerek, sanığın cezalandırılmasını istedi. Son sözü sorulan Özcan Ö., Gazi Yıldırım'ı uyuşturucu alması için Zeytinköy'e götürmediğini, 112'yi aramamaktan dolayı da çok üzgün ve pişman olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, 1'e karşı 2 oyla sanığı, 'yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi' nedeniyle 2 yıl hapse mahkum etti. Tutuklulukta geçen süreyi dikkate alan heyet sanığın tahliyesine karar verdi. Mahkeme başkanı sanığın en az 10 yıl hapis alması ve tutukluluğun devam etmesi gerektiğini belirterek, karara şerh koydurdu. Karara tepki gösteren anne Ayşe H., “Ben 20 yıl hapis beklerken, onu tahliye ettiler. Bu davanın peşini bırakmayacağım. Kararın istinaftan döneceğini umut ediyorum" dedi.