'Hedefimiz Yüksek Öğretim Kalite Ajansı’nın olması'

 Yüksek Öğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, "Hedefimiz, tüm dünya ile konuşan ama ülkemize özgü, ülkemizin şartlarına özgü bir Yüksek Öğretim Kalite Ajansı’nın olması, böyle bir kabul görmesi, bunun için çabalıyoruz" dedi. 
  Yüksek Öğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) 2020 Yılı Kurumsal Dış Değerlendirme ve Akreditasyon Programı kapsamında Değerlendirici Eğitim Çalıştayı başladı. Antalya'nın Aksu ilçesi Kundu Turizm Merkezindeki Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Sosyal Tesislerinde başlayan eğitime, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Aksu Yıldırım, kurul üyeleri, akademisyenler, üniversitelerden idari personel ve  öğrenciler katıldı. 
  Programda konuşan YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Türkiye’de Bağımsız Kalite Kurulunun kurulduğunu ve 2 yıldır çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Bu çalışmalar kapsamında 160 üniversiteye dış değerlendirme yaptıklarını kaydeden Elmas, ”Bu sefer yeni bir moda geçiyoruz. Üniversiteleri kurumsal akreditasyon sürecine başlatıyoruz. Bu bizim için ve ülkemiz için önemli bir aşama. Bir yıldır çalıştığımız yeni sürecin en önemli ayağı değerlendiriciler. Türkiye’deki yüksek öğretim kurumlarından, çeşitli kurumlardan başvurup seçilen değerlendiricilerin burada eğitimlerini yapacağız” diye konuştu. 
 
  Değerlendirici havuzu 
  Eğitimin 3 gün süreceğini dile getiren Prof. Dr. Elmas, “Bu eğitim sonrası üniversitelere değerlendirmek için gittiğinde bu ekiplerimiz, üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma süreçlerinin, yönetim süreçlerinin, kalite süreçlerinin topluma kattığı değerlerin daha iyi anlayabilecek, daha iyi değerlendirebilecek mekanizmaların kriterleri burada birlikte öğrenmiş olacağız. Bu eğitim sonrası biz ne kadar iyi bir değerlendirici havuzu oluşturabilirsek üniversitelerimizde yaptığımız değerlendirmeler, vardığımız sonuçlar, onlarla ilgili akreditasyon süreçleri daha güvenilir olur, daha sonucu fazla tartışılmaz olur, böyle bir süreç için bugün buradayız.” ifadelerine yer verdi. 
 
  "Patinaj yapıyordu" 
  15 senedir Türkiye’nin, Avrupa Yüksek Öğretim Kalite Güvence Ajansları Birliğine tam üyelik sürecinde sürekli patinaj yaptığını anımsatan Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Yeni kurulan ajansımız bu süreci şu anda devam ettiriyor. Bu süreçte birkaç ay içinde açıklanacak. İnşallah biz de Avrupa Birliği’nin kalite ajansına dünyadaki diğer kalite ajanslarına da tam üye olacağız. Türkiye’nin artık tüm dünyanın tanıdığı, ülkemizde de bu süreçleri evrensel normlara göre yapan bir ajansı olmuş olacak. Bu ülkemiz için bizim için çok önemli bir aşama. Hem üniversitelerimiz, hem değerlendiricilerimiz, hem bizim ekibimiz bu sürece çok yoğun bir katkıda bulunuyor. Bu sürece gelirken de zaten dünyanın her yerindeki bu konudaki ajanslarla birlikte sürekli paylaşım toplantıları yapıyoruz. Hemen hemen 15 günde bir. Kendi kriter süreçlerimizi paylaşıyoruz" dedi. 
 
  Dünya ile konuşan kalite ajansı hedefi 
  Prof. Dr. Elmas, "Hedefimiz, tüm dünya ile konuşan ama ülkemize özgü, ülkemizin şartlarına özgü bir Yüksek Öğretim Kalite Ajansı’nın olması, böyle bir kabul görmesi, bunun için çabalıyoruz. Bu yolda da hızlı adımlarla ilerliyoruz" diye konuştu. 
 
  60'a yakın üniversite başvurdu 
  Bugünkü konu başlığının ‘nereye koşuyoruz’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Elmas, “Dünyada her şey değişirken üniversiteler de çok hızlı değişiyor, değerlendirme süreçleri de değişiyor. Şu anda bu zamana kadar mezun veren tüm üniversitelerin değerlendirmesi bitti, raporları bizim web sayfalarında yer alıyor. Aynı zamanda 2 yılı geçmiş üniversitelerde de izleme sürecini bu sene başlatıyoruz. Yine 20 üniversitede pilot olarak kurumsal akreditasyon çalışmasını yapıyoruz. Burada sevindirici bir tarafta gönüllü olarak 60’a yakın üniversite başvurdu, bu da çok önemli bir rakam. Üniversitelerimiz kendilerine güveniyor, bu kültür aslında, genel olarak sadece üniversitelerin değil, ülkemizin tüm yönetim mekanizmalarının aslında algılaması gereken bir kültür. Biz üniversite ile ilgili olanı yapıyoruz. Diğer kurumların da hızla girmesi lazım. Zaten Türkiye’de kurulan yeni sistem Başkanlık sistemi de bunu hedef odaklı, sonuç odaklı, bürokrasi azaltma, bunu kalite süreçlerinin adımları. Ülkemize de önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.