Ebru Türel'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının izinsiz yayınlanması davası 

Ebru Türel'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının izinsiz yayınlanması davası 

 

 Antalya’da AK Partili eski Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının izinsiz yayınlandığına ilişkin dava başladı. 6 sanıklı davada mahkeme, konuşmalarda montaj işleminin olup olmadığının tespiti için kaydın, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verdi. 
  31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden kısa süre önce AK Parti’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeniden aday gösterilen Menderes Türel'in, eşi Ebru Türel'e ait olduğu iddia edilen ses kaydı sosyal medya mecralarından paylaşıldı. Almanya’nın Berlin kentindeki bir sosyal medya hesabından paylaşıldığı ileri sürülen ses kaydının paylaşılmasının ardından Menderes Türel, kaydın yasa dışı yollardan elde edilip montajlandığını belirterek, suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından 12 Nisan günü polis tarafından düzenlenen operasyonda olayla ilgisi olduğu iddia edilen 6 şahıs gözaltına alındı. 
  Ebru Türel'e ait olduğu iddia edilen ses kaydını gizlice alıp, internette yayınladığı ileri sürülen belediye şirket çalışanı N.A. tutuklandı. Diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest kaldı. 25 gün cezaevinde kalan N.A.'da yapılan itiraz sonucu adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Türel'in şikayetiyle başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianame, Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 
  Bugünkü duruşmaya tutuksuz sanıklar N.A, İ.D.D. ve B.G. ve taraf avukatları katıldı. Diğer sanıklar M.G.B., C.B. ve M.A. ile müşteki Ebru Türel ise mazeretleri nedeniyle duruşmaya katılmadı. 
Sanık N.A, savunmasında, “AK Parti Teşkilatı içinde seçimlere hazırlandım. Menderes Türel döneminde belediyenin bir şirketinde işe girdim. Ebru Türel’in seçim işlerini organize ettiği 250-300 kişilik ekip içinde yer aldım. Ama kesinlikle Ebru Türel’in ses kayıtlarını almadım. Adı geçen şirketin yerini bilmiyorum, soruşturma sırasında böyle bir şirket olduğunu öğrendim. Ses kayıtlarını yaymış değilim. S.Ş  isimli şahsın  emniyete atmış olduğu mail üzerine hakkımda soruşturma başlatıldı. Niye tutuklandığımı cezaevinde kaldığımı  dahi  bilmiyorum. İ.D.D  ve B.G'yi  daha öncesinden tanımıyorum.   Ayrıca, söz konusu ses kaydığının alındığı belirtilen salon duruşma salonunun iki katı büyüklüğündedir. Hatta kapı açık kalmıştır ve katılımcı sayısı da çok fazlaydı. Ayrıca, toplantı başlamadan önce cep telefonları toplanmadı. Kimseye ses kaydı cihazları veya bu tarz benzeri aletlerle kayıt alınmaması yönünde uyarı da bulunulmadı. Ben tüm katılımcıların cep telefonlarının incelenerek, üzerime atılı iftiradan kurtulmak istiyorum” dedi. 
 
  "İnternette buldum ve paylaştım" 
  Sanık İ.D.D. paylaşılan ses kayıtlarını internette bulup paylaştığını savunarak, “Bunu benim gibi yüzbinlerce kişi paylaştı. N.A ve babası M.A.’yı soruşturma başladıktan sonra tanıdım. Benim işyerimde soruşturmalar nedeniyle bütün bilgisayarlarıma el konuldu. Yapmış olduğumun eylemin suç olduğunu düşünmüyorum. Ben kesinlikle montaj yapmadım. Ticari ilişkilerim ev siyasi kişiliğimde göz önünde bulundurularak yurt dışı yasağımın kaldırılmasını ve beraat kararı verilmesini talep ediyorum” diye konuştu. 
  İ.D.D.’nin avukatı Buğra Özçelik’te müvekkilinin samimi beyanlarda bulunduğunu belirterek, “Menderes Türel kollukta verdiği ilk beyanında C.Ö.Y. ile yapmış olduğu mesajlaşmalar sırasında bu tarz bir yayın yapılması halinde kendi lehlerine olacağını söylemiştir. Bu da zaten suçun yasal unsurlarının oluşmasını engellemektedir” dedi. 
 
  "Ses kaydı paylaşmadım" 
  Üniversite öğrencisi sanık B.G ise, İ.D.D  ile halı saha maçlarında tanıştığını belirterek, “Şirketinde belirli saatlerde staj yaptım. 12 Nisan günü emniyete götürüldüm. Emniyetteki sorgu anına kadar bir şey bilmiyordum. Ses kaydını paylaşmadım, ilgimi de çekmedi. Tek suçum D. D. ile halı sahada top oynamaktır” dedi. 
  Sanık B.G’nin avukatı Pınar Toğaç Bulut ise müvekkilinin iletişim fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, herhangi bir siyasi organizasyon içerisinde yer almadığını söyledi. Sanık M.G.M.’nin avukatı Yaşar İkikavak, müvekkilinin Antalya dışında olmasından dolayı duruşmaya mazeret bildirdiğini belirterek, “Savcılık S.Ş isimli şahsın kim olduğunu tespit edememiştir. Söz konusu mail adresi yurt dışı menşelidir. Müvekkilimizin savunması talimat yoluyla alındıktan sonra beyanda bulunacağız” ifadelerine yer verdi. 
  Sanık C.B.’nin avukatı Turan Ataoğlu da müvekkilinin beyanları alındıktan sonra ayrıntılı beyanda bulunacaklarını kaydetti. 
 
  “Şikayetçiyiz” 
  Müşteki Ebru Türel’in avukatı Zeki Yılmazer, müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılamadığına belirterek, “Müvekkilimiz kendi kameramanını dahi söz konusu toplantıda salon dışına çıkarmıştır. Kapının açık veya kapalı olması suçun yasal unsurları içerisinde yer alan aleniyet unsurunun oluşmadığı anlamına gelmemektedir. Söz konusu toplantı belirli katılımcıların bulunduğu bir toplantıdır. Şayet Ebru hanım söz konusu kayıtların kamuya açılmasını istemiş olsaydı, olay tarihinde söz konusu toplantıyı kayıt altına alıp ve bunu da ilgili basın kuruluşlarına dağıtabilirdi. Bu nedenle aleniyet unsuru hususunda toplantının kamuya açık olmadığını sayın mahkemenize arz ediyoruz. Meslektaşlarımın da taleplerinin reddini talep ediyoruz. Dosyaya taraf olmayan 60 kişinin cep telefonlarına el konulmasının hukuka aykırı olduğunu düşünmekteyiz. Şikayetçiyiz. Davaya katılma talebimiz vardır” dedi. 
 
  “Ses kayıtları incelensin” 
  Mahkeme, ses kaydının ilk 45 saniyesi içinde bulunan ve Ebru Türel’e ait olduğu iddia edilen konuşmalarda montaj işleminin olup olmadığının tespiti için kaydın İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ilgili ihtisar dairesine gönderilmesine karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 
 

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

AHMET DÖKDÖK
HABER YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU