CHP itibar yitirdi

DSP’nin Büyükşehir Adayı Oktay, “Görevim Antalya’yı 2050 yılına hazırlamak” diyerek eski partisine yüklendi:

Demokratik Sol Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Doktor Mustafa Reşat Oktay, CHP’nin aday belirlemede çok hatası olduğunu ve itibar kaybettiğini savunarak, “Benim ana görevim 1 tane. O da Antalya’yı 2050 yılına hazırlamak” dedi

Demokratik Sol Parti (DSP) Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Doktor Mustafa Reşat Oktay ile seçim çalışmaları ve projeleri hakkında bir söyleşi yaptık. “Ben bir Robin Hood’um, bir dervişim ve nefesim yettiği kadar doğruları anlatmaya çalışıyorum” diyen Oktay, seçilirse, öncelikle Antalya’nın temel sorunlarını çözmek olduğunu ve Antalya’nın ana temel sorunları, yaşamsal sorunları ve korunma sorunları olduğunu belirtti.

Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?

İsmim Mustafa Reşat Oktay. Doktorum. 1959 yılında Emirdağ’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Antalya’da okudum. 1982 senesinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Yurdun değişik yerlerindei, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hekimlik yaptım. 1994’teki yerel seçimlerde Antalya, Büyükşehir oldu ve 3 alt kademe belediyesi oluştu. O dönemde Kepez Belediyesi’nin kurulmasıyla, kurucu başkan vekilliği yaptım. 2002 senesine kadar görevimi sürdürdüm. 2009 senesinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP), 2014’ten itibaren de Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) meclis üyeliği yapmaktayım. Şimdi ise DSP Antalya Büyükşehir Adayı oldum.

Aile yapınızdan bahseder misiniz?

Evliyim, 2 çocuğum ve 2 torunum var. En büyük destekçim eşim. 37 senedir evliyim ve benim hayata tutunmam onun özverileri ile gerçekleşti. Biz yoğun insanlarız. Sosyal hayatımız çok dolu. Tabii ki ev yaşantısına da etki yapıyor. Çocukların bakımı ve eğitimi, evin ihtiyaçları noktasında bana düşen görevleri bile eşimin yaptığı zamanlar oluyor. Bu yüzden eşimin benim bu noktalara gelmemde çok büyük yeri var.

CHP’DE MURATPAŞA ADAYLIĞIM ENGELLENDİ

CHP’den neden ayrıldınız?

Aday başvuru zamanlarında, Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysal’ın Büyükşehir aday adayı olması sebebi ile ben de Muratpaşa Belediyesi’ne aday adayı oldum. Partimiz bir genelge yayınladı. Aday olmak isteyen partililerin de bu genelgeye uygun olarak hareket etmesini istedi. Ben de bu genelgeye uygun hareket ettim. Antalya’nın Büyükşehir adayı olarak açıklanan Sayın Muhittin Böcek, hiç müracaat etmedi. Bir yandan partinin tüzel kişiliği var, genelgesi var. Biz de buna yönelik, etik bir duruş sergiledik. Fakat ne hikemtse ki CHP’nin aday belirleme sürecindeki kaos ve sıkıntı Antalya’ya da yansıdı. Sayın Böcek, yaklaşık 1 yıldır “Ben aday adayı değilim, adayım” söylemleri ile partimizi yordu. Böcek’in bu tavrı, partilileri çok kızdırdı. Neticede 18 Aralık 2018 gününde Böcek müracaatı olmamasına rağmen aday olarak parti meclisinde oylattırdı. Parti son derece kötü yönetiliyor. CHP’nin bu antidemokratik yönetimi, partideki herkesi üzdü. Ben Muratpaşa Belediyesi Başkanlığına adaylığını koyan ama Muratpaşa için başvuru yapmamış Ümit Uysal ile parti meclisinde oylatılarak adaylığı engellenen bir siyasetçiyim. Ben Sayın Uysal’ın Büyükşehir’de aday olmasını istiyordum. CHP parti üyelerine endeksli olmayan, tüzüğün dışına çıkılarak, kişisel ilişkilerle aday belirleme sürecini ve güvenilirliğini kaybetti. Ben de CHP’nin artık toplumun umudu olma özelliği taşımadığı gerekçesi ile partiden istifa ettim.

Peki neden DSP ve neden Büyükşehir için aday oldunuz?

Türkiye’de iktidar problemi yok. Türkiye’nin muhalefet sorunu var. Antalya’da son geldiğimiz tabloda CHP yetisini kaybetti. Ben de 24 yıllık siyasi geçmişimi de göz önüne alarak, sol adına bu görevi yapabilecek ve tarihi misyonu olan DSP’yi kendime yakın gördüm. Bunun için de başvuru yaptım ve kabul edildi. Ben DSP’nin adayı olarak ortaya bir vizyon koyuyoruz. Koyduğumuz vizyon demokrasi, yurttaşlık bilinci, birey bilinci, hak, hukuk, adalet duyguları içerisinde, sol adına, emek adına bir tavır geliştirmek. CHP’nin kaybettiği yetileri, DSP’de halk adına vaad etmeye geldik.

Millet İttifakı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir ittifak sistemi içerisinde hareket ediyorlar. CHP’nin ittifak yaptığı parti, Türkiye’de yeni kurulmuş, CHP’nin itelemesi ile oy alan bir parti. Bu parti ile ittifak oluyorlar ama onlar için 16 senedir bekleyen CHP iktidarı için susan, politika üretmeyen ve umut bekleyen DSP’yi unutuyorlar. Seçim ittifakı için kapısını çalabileceği en yakın partiyi elinin tersi ile ittiler. Bir proje partisinin peşine takıldılar. Bu bir ilkesizlik ve tutarsızlık. DSP’ye 2 tane Genel Başkan Yardımcısı’nı gönderdiler. Ama ittifak yapalım demeye değil, bizden kopup size gelenler olabilir, onlar aday yapmayın demek için. Ben yerel siyasete yıllarımı verdim. Gerekli bilgim ve birikimim var ama beni engelleyip, “Bizim adamlarımız var, sen duracaksın” diyorlar. Yerel seçimlerde ittifak olmaz.

MÜCADELE ALANI BIRAKILMADI

Neden CHP içerisinde kalıp, partideki gördüğünüz yanlışları düzeltmek için savaş vermediniz?

Parti kuşatılmış durumda. Mevcut siyasi partiler yasası kullanılarak, hak arama mücadelesinin önü kapatılmış. Partiyi yönetenler bir kere elimize geçirince burayı bırakmayız diyorlar. Ben parti içerisinde mücadele edecek alan bulamadım. Mücadele ediyoruz, ihraç etmekle tehdit ediliyorum. Delege ağalığı kurmuşlar. Parti içerisinde her belediye başkanının örgütledikleri ve menfaatlendirdikleri insanlar var. Siz nasıl haklarınızı arayacaksınız? Düğmeye nereden basılırsa, düdüğü onlar çalıyor. Biz bunları söylemeye kalktığımızda ihraç sopası ellerinde.

Adayları değerlendirir misiniz?

Muhittin Böcek’in gösterebileceği tek şeyi 20 yıldır belediye başkanı olmasıdır. Konyaaltı köydü, ben şehir yaptım diyor ama bunlar zaten kentleşme ile kendiliğinden oluşan şeyler. Bu gelişim esnasında Konyaaltı’na kattığı değeri sorsak, mikroskopla gösterilecek kadar küçük şeyler. Sayın Böcek meclis üyesi ama Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini bilmez. Böcek’in vizyonu, zaman zaman kendisinin de söylemleri ile matuf, halkın da değerlendirdiği şekli ile Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne başkan olacak vizyon ve kapasiteye sahip değildir. Ayrıca Sayın Böcek her zaman Anavatan Partisi ve merkez sağ politikalarından geldiğini söyleyegelen bir arkadaşımızdır.

HDP meclis üyesi Nihat Akkaya, Böcek’i destekleyeceklerine dair bir açıklama yaptı. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

HDP ile CHP ‘nin parti yöneticileri, pastane köşelerinde, Kürt yurttaşlarımızın oylarının devşirilmesi ve pazarlığının yapılması noktasında, alet olmuştur. Bir siyasi parti olarak, Alanya’da aday çıkarıyorlar, Döşemealtı’nda aday çıkarıyorlar, Aksu’da da öyle. 19 ilçede de meclis üyesi olacağını söylüyor. HDP’nin samimiyetsizliği üzerinden tez yaparsak, 37 bin oyu olan Kepez’de aday çıkarmıyor da 2 bin 500 seçmeni olan Aksu’da aday çıkarıyor. Muratpaşa’da 25 bin seçmeni var, aday çıkarmıyor. Sonra da diyor ki biz Büyükşehir’de, Muhittin Bey’i destekleyeceğiz. Çok manidar bir durumdur ve kabul edilebilir değildir. Bir siyasi parti ya aday çıkarır ya da seçim ittifakı yapar. İstemiyorum yan cebime koy politikası izleniyor.

Antalya için projeleriniz nelerdir?

Herkes katalog hazırlıyor sayfalarca. Sosyal belediyecilikten bahsediyorlar. Bunlar zaten olması gereken şeyler. Benim ana görevim bir tane. O da Antalya’yı 2050 yılına hazırlamak. Nedir bu konu? Antalya’da bugün doymuş yapı stoğu dediğimiz yaklaşık 300 bin bina var. Bunların tamamı ekonomik ömrünü doldurmuş, eski imar planlarına göre yapılmış. Ve mülkiyet sorunları var. Bu sebepten kenti 2050 yılına hazırlayacak imar planlarına ve vizyon projelere ihtiyaç var. Antalya’nın trafik probleminin çözülmesi lazım. Alanya Antalya yolunda transit geçişler sağlayacağız. Ana vizyon projelerimizden birisi güvenilir kamu taşıtları ile kent merkezine ilçelerden turistlerin gelebilmesini sağlamak. Turizm sektöründe çalışan insanların işe giderkenki ulaşımını ve yarattıkları trafik sorunun en azından asgari ölçüde çözmek. Antalya’da milli park sıkıntısı var. Doğal hazine arazilerini koruyacağız. Antalya’da 548 parça köy var. Bu köyler kendi enerjisini, yenilebilir enerji kaynakları ile kendi üretecek. Yatırımını ben yapacağım. Bizim vizyon projelerimiz, ayağı yere basan projelerdir. Katolog olarak yüzlerce proje sunabiliriz. Bizim önceliğimiz Antalya’nın temel sorunlarını çözmek. Antalya’nın ana temel sorunları, yaşamsal  sorunları ve korunma sorunları var.

“YA O, YA O” DENİLEN ADALETSİZ BİR SEÇİM VAR

FOX TV’de yayınlanan Çalar Saat Programı’nı değerlendirir misiniz? Programa sadece iki belediye başkan adayının çağırılmasını nasıl karşılıyorsunuz?

Asimetrik bir seçim yaşıyoruz. Sistem vatandaşın önüne iki algıyı koydu, iki kutup var. Programa da sadece iki aday katıldı. Çünkü algı, “Ya o, ya o” üzerine kurulmuş. Bizim dışımızda, Saadet Partisi’nden ve Demokrat Partiden de aday var. Biz seçime giderken vatandaşın oyunun tapusunu mu aldık? Bu yapılan yanlış. Böcek de, Türel de hem tanınırlık açısından hem de belediye açısından baktığınız zaman, bize alan bırakmıyorlar. Ama bu onların suçu değil, sistem bu duruma getiriyor adayları. Bu seçimi yüretebilmek için, yürek ve kararlılık herkeste var. Ama para herkeste yok. Ben kısıtlı imkanlarla seçim çalışması yürütüyorum. Seçim maalesef adil şartlarda gitmiyor. Ama ben inanıyorum ki eşit şartlar bana da sağlanmış olsaydı sonuç daha farklı olurdu.

Antalya’daki siyaseti değerlendirir misiniz?

Antalya’da bir algı siyaseti izleniyor. Bu algı hep medyatik bir yapı taşıyor. İnsanlara ya Millet ya da Cumhur kutubuna sürüklüyorlar. Milli irade yok edilmiş. Milli irade nedir? Çok partili parlamenter sistem. Bu yok edilmiş. Halbuki burada 7 partinin tek tek seçime girdiğini düşünün. Zaten yerel seçimlerde ittifak yanlış, kavgayı görüyorsunuz. Herkes sütü döktü. Çünkü milletin siyasi iradesini ipotek altına almak istediler. Bu seçim asimetrik değil, simetrik olsa Türkiye’de geçmişte olduğu gibi hiç umulmadık seçim sonuçlarını yaşayabiliriz. 1999 yılındaki yerel seçimlerde Antalya’da Büyükşehir’i CHP, Kepez’i DP, Konyaaltı’nı ANAP, Muratpaşa’yı DSP kazandı. Bakın neler olmuş! Yani halk seçmek istiyor. “2 kişiye beni mecbur etmeyin” diyor. O bakımdan Antalya siyaseti, Türkiye siyasetinden ayrıştırılamaz. Ülke kötüye gidiyor.

Kürtler size neden oy versin ?

Kimse gözünden kaçırmasın ki Kürtler Antalya’nın asli unsurlarıdır. Kürt yurttaşlarımız, bilinçli seçmen Antalya’da da öyle. Kürt yurttaşlarımız hizmet sektörünün ve ticari sistemin, temel mihenk taşıdır. Kalkıp gecenin 4’ünde hala gidip sebze alıp pazar yerlerinde bize ulaştırıyor. Bir kamu görevi yapıyorlar. Onlar olmazsa, marketlere muhtacız. Onlar olmazsa, duvarcı, demirci, sıvacı ustası bulamazsınız. Kürt kardeşlerimizin Antalya’ya çok büyük faydaları var. Ben HDP yönetiminden değil, Kürt yurttaşımdan oy istiyorum. Kürt yurttaş ve Türk yurttaş arasında bir ayrım göz etmiyorum. Ben onların sorunlarını ve onları anlıyorum.

Aday olduktan sonra çevrenizden ve vatandaşlardan nasıl tepki aldınız?

Siyasi partizan ve de parti papağanlarının dışında kimseden ters tepki almadım. Ama çevremden, olumlu tepkiler alıyorum. Başarılı olabilir miyim? Allah bilir. Hz. Peygamber tek başına çıkmıştı yola, bugün Dünya’da 2 buçuk milyon Müslüman var. Vatandaşın oyu hiçbir partinin tekelinde değildir. İnsanlar kendilerini temsil edecek bir parti arıyorlar. Eksikliğin farkındalar. Ben de onlara oylarına talip olduğumu söylüyorum.

Mevcut Başkan Türel’i değerlendirir misiniz?

Sayın Menderes’in bir dönemi çıraklık olarak geçti. İkinci dönemde Türel, içindeki belediyecilik yapma arzusu ile finansal yapıyı dikkate almadan, birçok hamleye girdi. Ödemeler dengesi açısından belediyeyi ciddi sıkıntıya soktu. Kim seçilirse seçilsin, belediye ödemeler noktasında ilk 6 ay sorun yaşayacak. Tabii ki Türel iktidar partisinin belediye başkanı olduğu için, belediye bütçesi de katma bütçeli iktisadi bir kuruluş olduğu için, hükümet destekleri noktasında avantajlı olabilir. Ama proje yaratma noktasında yanlış projeleri vardır. Mesela tramvay Varsak’tan değil, Kundu’dan gelmeliydi. Türel 4 buçuk senede kent estetiğine hiç önem vermemiştir. Yollar delik deşik, kaldırımlar kötü durumda. Seçim geldiği için şehrin bazı noktalarında yol yenilemeleri yapılıyor. Ama bunlar 4 buçuk senede yapılmalıydı. Doğru projeleri de vardır. Mesela Sur Yapı’ya ihale ettikleri Kepezaltı Santral Projesi. Antalya’nın ulaşım ile ilgili kaosun ortadan kaldırılması, Menderes Bey’in başarısıdır. Ama bu Akaydın Hoca’nın projesidir. Menderes Bey bunu yapmaktan gocunmamıştır. Bu noktada Antalya’yı güzel bir noktaya getirmiştir. DİLAN ERAY