Çetin: Seralarda modernizasyon şart

Afet gün yüzüne çıkardı: Seralarda alt yapı yok
ATSO Meclisi’nde konuşan Başkan Davut Çetin, Antalya’daki seraların ciddi bir biçimde elden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Özellikle plastik seraların çoğu yeterli altyapıya sahip değil. Toplu sera bölgelerinin organize sera bölgesi ilan edilip hem altyapı hem yönetim bakımından modernizasyonunu konuşmalıyız” dedi
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, oda faaliyetlerinden ve yapılacak etkinliklerden bahsetti. Çetin, son 50 yılın en şiddetli hava muhalefetini yaşadıklarını belirterek, fırtınada hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara da geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Seraların elden geçirilmesi gerekiyor
Başkan Çetin, afet desteklerinin zamanında yapılmasını beklediklerini belirterek, “Artık afet deyip geçmemek ve iklim değişikliği gerçeğini iyi anlamak zorundayız. Küresel ısınma birden bire sıcaklık artmasıyla gelmiyor. Aşırı yağış, aşırı soğuk ve aşırı sıcak dalgaları şeklinde geliyor. Bu nedenle erken uyarı sistemlerinden altyapıya ve seraların yapısına kadar her alanda önlem almalıyız. Antalya'da 278 bin dekar sera alanının 65 bini cam sera, 187 bini plastik. Plastik seraların çoğu yeterli altyapıya sahip değil. Antalya'da seraların ciddi biçimde elden geçirilmesi gerekiyor. Hatta toplu sera bölgelerinin organize sera bölgesi ilan edilip hem altyapı hem yönetim bakımından modernizasyonunu konuşmalıyız.
Sera sigortası uyarısı
Diğer taraftan sera sigortasının da gelişmesi gerektiğini belirten Çetin, “TARSİM genel müdürü yeni açıklama yaptı. Antalya'da sigortalı sera alanı 60 bin dekarın üzerine çıkmış, 26 bin üretici poliçe sahibi olmuş. Fakat diğer taraftan 60 bin dekar henüz toplamın küçük bir bölümü. Bu konuda teşvik edici adımlar atıldı, daha fazlasına ihtiyaç olduğu da görülüyor. Yalnızca tarımda değil, her alanda iklim değişikliğine karşı önlem almak gerekiyor. Çevrenin korunması konusunda daha bilinçli olmalı, afetlerden ders çıkarmalıyız” uyarılarında bulundu.
Seçim bildirgesi hazırlandı
Yerel seçimler için siyasilere verilmek üzere seçim bildirgesi hazırladıklarını söyleyen Çetin, bildirgenin, Antalya 4.0 projelerini, yerel yönetimlerce dikkate alınması gereken konuları içerdiğini ve oda gündemindeki ve geçmiş dönemden geçerliliğini koruyan konular da bulunduğunu belirtti.
Kredi sorunları yetkililerle konuşulacak
8 Şubat'ta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Bankalar Birliği ile bölgesel istişare toplantısı yapacakları haberini veren Çetin, “TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıkoğlu ve banka genel müdürlerinin Antalya'da olacağı bir etkinlik olacak. Antalya'nın kredi sorunları bizzat en yetkili kişilerle konuşulacak” bilgisini de verdi.
Kış ve spor turizmine destek
9 Şubat'ta "Beyaz'dan Mavi'ye" spor etkinliği olacağı bilgisini veren Başkan Çetin, “Antalya’da kış turizmine, spor turizmine destek için güzel bir etkinlik başlatıyoruz. 9 Şubat’ta kayak, bisiklet ve yüzme üçlü yarışı yapacağız. Saklıkent’te kayak ile başlayıp, bisiklet ile devam edecek ve Konyaaltı’nda yüzme yarışıyla tamamlanacak bir spor etkinliği düzenliyoruz. Ayhan Kızılsavaş arkadaşımız birkaç aydan bu yana çalışıyor. Üç federasyonumuzdan 22 hakem yarışı kontrol edecek. Böylece Antalya’nın aynı gün içerisinde kayak yapılabilen ve denize girilebilen bir kent olduğunu bir spor etkinliği ile daha güçlü şekilde duyurabileceğiz” sözlerini aktarırken aynı zamanda, organizasyonun önümüzdeki yıllarda uluslararası düzeye taşınacak bir müsabaka haline getirebileceklerinin altını çizdi.
‘Vitrin bile kalmamış durumda’
Bu yıl ikincisi düzenlenen ‘En Güzel Vitrin Yarışması’ için tekstil-giyim sektörü komitesinin çalışmalara başladıkları bilgisini veren Çetin, “Bu yıl birinciye 10, ikinciye 7 bin 500, üçüncüye 5 bin, iki katılımcıya da mansiyon olarak biner lira ödül vereceğiz. Burada amaç paradan çok reklam olmalı diye düşünüyorum. Her zaman söylüyoruz, vitrinler bir kentte ticaretin düzeyini ve kalitesini gösterir. Antalya olarak giyim sektöründe özellikle kent merkezinde, Kalekapısı ve Kaleiçi’nde olmamız gereken noktada değiliz. Hatta vitrin bile kalmamış durumda. Bizim bu tür yarışmalarla marka işletmeleri desteklememiz önemli bir konudur. Umuyorum ki önümüzdeki süreçte yeni kategorilerle bu ödülümüzü geliştiririz” diyerek etkinliğin önemine vurgu yaptı.
‘Aşırı vergi içki tüketimini arttırdı’
Alkollü içkilerdeki vergi yükünün fazla olmasına değinen Çetin, “Bu vergi yükü yüzünden üreticinin, restoran ve eğlence sektörünün hem de bağcılık sektörünün kaybettiğini, ayrıca kaçak üretimin tekrar arttığı belirtilmiş. Duyduğumuz kadarıyla, artık birçok insan evde içki üretiminde uzmanlaşmış durumdadır. Aşırı vergi içki tüketimini artırıcı yönde etki etmeye başlamıştır. Olan sektöre, turizme, restoranlara ve üzüm üreticilerine olmuştur. Dolayısıyla bu vergi yükünün azaltılması yararlı olacaktır” diyerek talepte bulundu.
Bakan’a Antalya raporu
Ekonomi gündemi ile de bilgi aktaran Çetin, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nın düzenlediği toplantıda, Berat Albayrak’a Antalya raporu sunduklarını belirtti. Çetin, “Raporumuzda kredi ihtiyacı ve KDV alacakları konusuna öncelik verdik. Hal kanunu, tarım işletmelerinin ruhsat almalarındaki sorunlar ve sera modernizasyonu teşviklerini gündeme getirdik. Ekonomi şurasında KDV alacakları için mahsuplaşma veya tahville ödeme gibi öneriler oldu. Sayın Cumhurbaşkanı da KDV alacakları için çalışma yapılacağını açıkladılar, artık bir sonuç bekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Patronlar zengin, şirketler fakir kaldı
“Markalaşmada, inovasyonda, teknolojide daha hızlı ilerlemeliyiz" diyen Çetin girişimcilerin kendilerini yenilemesi gerektiğini belirterek, “Bugüne kadar şirketlerimizin sermayesine önem vermedik. Türkiye'de patronlar zengin ama şirketler fakir kaldı. Burada devletin de hatası var. Şirket ortağının para çekmesinde yüzde 23 stopaj gibi anlamsız yükler nedeniyle bu yapı yerleşti. Artık ortaklıkla büyümeli ve şirket sermayelerimizi güçlendirmeliyiz. Dijital devrime ayak uydurmak için markaya, fikri mülkiyete, hukuk reformuna, eğitim reformuna önem vermeliyiz. Büyük reformlarla ülkenin verimliliğini artırmalıyız" bilgisini verdi.
Antalya UNESCO’nun öğrenen kenti olmalı
UNESCO'nun öğrenen kentler tanımlaması ve öğrenen kentler networkü olduğunu hatırlatan Çetin, “Antalya bütün ilçeleriyle UNESCO'nun öğrenen kentler tanımına bakmalı ve bu konuda adımlar atmalıdır. Öğrenen kentlerde işyerlerinde öğrenme kültürü de geliştiriliyor. Ailede ve toplumda hayat boyu öğrenme kültürü teşvik ediliyor. Modern öğrenme teknikleri geliştiriliyor. Öğrenen şehir, Antalya’ya yakışacak bir unvandır. Antalya 4.0 projemizle birlikte Büyükşehir Belediyemize ve ilçe belediyelerimize bu önerimizi de sunuyoruz. Öğrenen şehrin temel bileşeni ‘paydaşların katılımı ve yönetişim’dir” ifadelerini kullandı. DİLAN ERAY