Balbey Danıştay’a taşınıyor

Cumhurbaşkanlığı’nca alınan Balbey Mahallesi’ndeki ‘acil kamulaştırma’ kararına ilişkin açıklama yapan Balbey sakinleri ve Balbey Derneği, bahsedilen yerle ilgili ortada bir proje olmadığını iddia ederek, “Mülk sahiplerinden proje gösterilmeden imza atılmasını bekleniyor” dedi. Durumun haksızlık ve hukuka uygun olmadığını aktaran Balbeyliler, konuyla ilgili Danıştay'a gideceklerini ve CİMER'e durumu anlatacakları bir başvuru yapacaklarını belirtti
Cumhurbaşkanlığı’nca alınan Balbey Mahallesi’ndeki ‘acil kamulaştırma’ kararına ilişkin açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi, henüz hiçbir kamulaştırma işlemine başlanmadığını belirterek, birinci etap olarak anılan iki ada ile ilgili mülk sahipleri ile uzlaşı aşamasının sonuna gelindiğini, ancak özellikle 10 metrekareden küçük hak sahipliklerinin projenin uygulanabilmesini olanaksız kıldığını ve kamulaştırma kararının bu tür çözümsüzlükleri ortadan kaldıracağı konusunda bir basın açıklaması yapılmıştı.
Bal-Der’den proje yok iddiası
Konu ile ilgili Balbey Mahallesi sakinleri, Balbey Derneği ile bir araya gelerek, yapılmak istenen kamulaştırmanın haksızlık olduğunu ve Danıştay'a gideceklerini belirtti. Bal-Der eski Başkanı Mimar Bünyamin Zengin, "Başkan Menderes Türel, ada ölçeğinde plan yapmayacağını söylemiştir. Yapılan toplantıda sorulara net cevap verilememiş plan, proje yoktur diyerek, olmayan planla hak sahiplerinden imza istendiği itiraf edilmiştir. Bir yandan ilgililer hak sahipleri ile ne olduğu belli olmayan, akıl ve mantığa, bölge gerçeklerine dayanmayan, adil ve şeffaf olmayan, gizli karışık görüşmeler yürütülerek kaos oluşturulan, pazarlık yaparken bir yandan da uygulanan plan ve projenin olmadığı söylenmektedir. Olmayan plan ve projeye göre nasıl görüşme yapılır?” sorusunu yöneltti. Zengin, “Süreçte imza attırılarak, yapılan işlemler ve verilen belgeler, firma garantili, iki tarafın da imzasını içermeyen işlemlerle yapılmaktadır. Böylece ileride hukuki dava ve belirsizliklere zemin hazırlanmaktadır" diyerek ortada bir proje olmadığını iddia etti ve hak sahiplerine hiçbir şey göstermeden imza atmalarını beklediklerinin altını çizdi.
'Başka arsalardan takas teklif edildi'
Yetkililere söylemelerine rağmen, akabinde yaklaşık on dönüm yere ada ölçeğinde plan yapıldığını ve Anıtlar Kurulu ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde onaylattırıldığını belirten Zengin, "Yapılan pazarlıklarda hissedarların anlatımı ile hala plan ortaya konulamamış ve de başka arsalardan takas teklif edilmiş, yapılan değer tespiti sonucu yerinin değeri proje olmadığı için belirlenememiş, karşılığında ne kadar farklı alternatif proje ve metrekareye göre bedel, hak sahibinin önüne koyulamamıştır. Böylece görüşmelerde kaos oluşturarak sonuç alınamaz, iş anlaşılamaz hale sokulmuştur" dedi.
'Yasa yönetmeliğine aykırı'
Zengin, 5366 Sayılı yasanın uygulama yönetmeliğine göre, örgütlenme, katılım ve kamuoyunun bilgilendirilmesi, yenileme alanının tespiti ve onaylanması, koruma bölge kurulları ve çalışma esasları, program ve projelerin hazırlanması ve onaylanması, projeye katılım, anlaşma ve kamulaştırma, projelerin uygulanması ve tabii afet riski ve denetim konularını ve sürecini içermekte olduğu bilgisini vererek, "Türel, süreci bu yasa ve yönetmeliğe aykırı şekilde yürütüldüğü dördüncü toplantıda ve Belediye Meclis toplantısında, Santral Mahallesi sisteminin buraya uygulanamayacağını tutanaklara geçerek teyit etmiş oldu. Böylece yapılan tüm görüşmelerin yasa ve yönetmeliğe aykırı olduğunu kabul etmiştir. Hazırlanan yüzdelere göre oy oranlarını gösterir belge hak sahiplerimizin imza ve iradesine dayanmadığı üyelerimiz tarafından yapılan müracaat ve belgelerden anlaşılmıştır. Bu da Balbey'de hiçbir şeyin yapılmadığını ve işin başında olduğumuzu göstermektedir. Atılan imza ve düzenlenen belgelerin hiçbir hukuki geçerliliğinin olmadığı sadece karşı tarafa yetki ve kapsamı belli olmayan davalık konuları içerdiğini tespit etmiş bulunmaktayız" diyerek kararname ile kamulaştırma kararı verildiğini, bu kararı, hukuki yönden Danıştay'a açılacak dava sonucu bozulabileceği görüşü ortak olarak karara bağlandığını açıkladı. Ayrıca Balbey de yaşayan tüm hissedarların CİMER'e durumu anlatacakları bir başvuru yapacaklarını da belirtti.
'Karara anlam veremedik'
İsmini vermek istemeyen bir hissedar ise telefonla toplantıya katılarak, yaklaşık 80 yıllık gayrimenkulleri olduğunu belirterek mülk sahiplerine proje yapılacağını söyleyerek, toplantıya çağrıldığını belirtti. Hissedar, "Görüşmeye gittik ama ortada bir proje yoktu. Hiçbir evrağa imza atmadık. Proje oluşsun, ondan sonra görüşelim dedik. Proje oluştu, bizi görüşmeye çağırdılar ama bizim yerlerimizde kurgulanan binaların en önemli alanları bizler görüşmeye davet edilmeden, başka parsel sahiplerine verildiği söylendi. Yerlerine kurgulanan binaların da hiçbiri komşularımıza verilmedi. Büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kaldık" açıklamasını yaptı. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki görevdeyken, belediye başkanlarına, "Vatandaşın onayını almadan, hiçbir şeye adım atmayacaksınız" dediğini, yakın zamanda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da böyle bir söylemde bulunduğunu hatırlatarak "Biz kamulaştırma kararının çıkmasına bir türlü anlam veremedik. Ortada böyle söylemler varken, yerel seçim öncesi böyle bir karar alınmasını anlamış değilim. Yapılanları kabul etmemiz mümkün değil. Çabamız yasal süreçte devam edecektir" bilgilerini verdi.
'Sadece 10 metrekarelik alanlar değil'
Büyükşehir Belediyesi'nin bahsedilen yerlerde 10 metrekarelik alanların sahiplerinin bulunamaması sebebi ile acil kamulaştırma iddiasının eksik olduğu bilgisini veren hissedar, "Resmi Gazete’yi incelerseniz, sadece 10 metrekarelik alanların parsel numaraları yazmıyor. Hepimizin, uzlaşma tutanağına imza atan insanların da tüm alanın, 399 parsel özel mülkiyetin dışında, vakıflara ait yerlerin de kamulaştırma kararı aldığını görüyoruz" sözlerini aktararak söz konusu kamulaştırma isteminin her alanı kapladığını açıkladı. DİLAN ERAY