ATSO’dan karamsar tablo

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) meclis üyeleri arasında yapılan elektronik ankette, 2019'daki ekonomik beklentilerle ilgili yüzde 44'ü olumsuz, yüzde 33'ü çok olumsuz yanıtını verdi. İş insanları 2019’da ciro-satışlar ve istihdamda da düşüş bekliyor
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Şubat ayı olağan meclis toplantısı, ATSO’nun meclis salonunda gerçekleştirildi. Davut Çetin’in Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) görevleri nedeniyle Ankara’da bulunmasından ötürü, konuşmayı Başkan Yardımcısı Mızrab Cihangir Deniz yaptı. Meclis Başkanı Süleyman Özer tarafından yönetilen toplantıda konuşan Deniz, esnafın karamsar olduğuna belirterek, “Sorunları görmezden gelmek, idare ediyoruz demek doğru olmadığı gibi, devamlı olarak öldük, bittik mantığı da doğru değildir” açıklamasını yaptı. Deniz, ayrıca istihdam seferberliğine destek vereceklerini söyledi.
İstihdam seferberliğine destek
Gdeçen ay yapılan TOBB Sektör Meclisleri toplantısında KOBİ teşvikleri, istihdam teşvikleri konularının ele alındığını belirten Deniz, “TOBB’un gündemindeki bir önemli konu da yeni istihdam seferberliğidir. Hükümet yeni istihdam teşvikleri uygulamaya başlamıştır. Bütün komitelerimizin raporlarında SGK prim desteği verilmesi konusu yer almıştır. İstihdam teşviklerinde kısa çalışma ödeneği gibi teşviklerden daha fazla yararlanmalıyız” diyerek oda olarak önümüzdeki günlerde bu konuda bir bilgilendirme toplantısı da yapacaklarını ve istihdam kampanyasına destek vereceklerini açıkladı.
Vergi ve prim indirimi talebi
Ekonomik büyüme ve yatırım olmadan yeni istihdam artışı zor olduğunun altını çizen Deniz, “Birçok üyemiz ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Sektörlerimizin talebi işçi çıkarmamak, mevcut istihdamı korumak için vergi ve prim indirimi getirilmesidir. Artık geçici teşvikler yerine vergi ve primlerin kalıcı bir şekilde düşürülmesini istiyoruz. Devlet gelir farkını kayıt dışı istihdamın azalmasıyla telafi etmelidir” diyerek vergi ve prim indirimi talebinde bulundu.
‘Esnafta karamsarlık fazla’
Başkan Yardımcısı Deniz, üç yıldır yılsonunda kent merkezindeki perakende sektörüne dönük satış ve beklenti anketi yaptıklarını belirterek, “2018 değerlendirme ve 2019 beklenti anketini tamamladık, Perşembe günü açıklayacağız. Anket sonuçları ilk bakışta beklediğimizden daha olumsuz. Esnafta karamsarlık fazla. Piyasada durgunluk devam ettiği için geçen yıla dönük genel değerlendirme ve 2019 beklentileri de olumsuz olmaktadır. Maalesef piyasada durgunluk süreci devam etmektedir” dedi.
Konut kredisine destek çalışmaları
Deniz, konut satışlarında olumsuz bir tablo olduğunun altını çizerek, “Bu konuda bir konut kredisi kampanyası için çalışıyoruz. Başkan Davut Çetin, Ziraat Bankası Genel Müdürü ile görüştü ve banka bir protokol hazırladı. Önümüzdeki günlerde inşaat ve emlak sektörüyle toplantı yapacağız. Amacımız sektörün bir araya gelip, konut kredisi kampanyası başlatmasıdır. Bunu başarırsak, Antalya’da bir ilki gerçekleştirmiş oluruz” dedi.
Sorun ücretlerin Avrupa düzeyine gelmemesi
Deniz, ekonomiye de değinerek, “Ekonomide durgunluk, işsizlik, yüksek faiz, girdi maliyetleri konularını konuşmamız gerekirken, son haftalarda en çok konuşulan konu patlıcan, biber ve toptancı haller oldu. Türkiye’de 1970’lerde tanzim satış mağazaları vardı. 40 yıl sonra yeniden tanzim satış mağazalarına dönmeye başladık. Bizde sebze ve meyve fiyatları bazen Avrupa’ya yakın, bazen de Avrupa’nın çok altında. Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa’ya eşit olmak zorundadır. Marketlerde diş macunu, diş fırçası, deterjan, sucuk ve salam fiyatları Avrupa ayarında, hatta bazen daha da yüksektir. Bütün bunlara nasıl alıştıysak, sebze ve meyvenin Avrupa fiyatına gelmesine de alışacağız. Türkiye’nin sorunu ekonominin ve ücretlerin Avrupa düzeyine gelememesidir” sözlerinin altını çizdi.
Geçmişteki hatalar tekrar edilmemeli
Türkiye’de tarım alanlarının korunmadığını belirten Deniz, “Antalya'da bile tarım alanlarını kendi elimizle konut alanlarına çeviriyoruz. Kooperatiflerimiz yok. Ambalaj sorunu var, ambalaj maliyeti yüksek. Seralarımız, lojistik modern değil. Seraların modernize edilmesi, organize sera bölgeleri kurulması, büyük ölçekli seralara geçilmesi, küçük üreticilerin modern kooperatiflerle birleştirilmesi gibi büyük hamleler yapmak, köyleri kalkındırmak, eğitimli gençleri tarım üretimine yönlendirmek zorundayız. Bu konuları artık herkes ezbere biliyor, bu gerçekler ortada iken, devletin veya belediyelerin bütçeden farkı ödeyerek ucuz sebze ve meyve satması mümkün değildir. Geçmişteki hataları tekrar etmemeliyiz” uyarısı yaptı.
Özgürlük vurgusu
Toplumun geleceğe güvenle ve ümitle bakmasına ihtiyacımız var diyen Deniz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı verilere göre insanların mutlu olma oranında yüzde 5’lik bir düşüş olduğunu aktararak, “Bir yılda yüzde 5 düşüş varsa herkesin bunu sorgulaması gerekir. Bunun bir nedeni ekonomideki sıkıntılardır, diğer bir nedeni ise kutuplaşma ve siyasetteki sert söylemlerin devam etmesidir. Bir diğer faktör medyamızın durumudur. Medyada sabahtan akşama kadar ya sert bir dil ya da şiddet dolu diziler var. Yerel seçimlerden sonra kapsamlı bir hukuk reformu adımı atılmasını ümit ediyoruz” temennisinde bulundu.
Betonlaşmaya eleştiri
Antalya’da yeni maden ruhsatları verilmesini tepki gösteren Deniz, “Bakanlıkların belediyeye ve odaya sormadan, Ankara’dan tahsis yapması doğru değildir. Fakat bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum, Antalya’nın çevresinde, yamaçlarda, ormanlık alanlarda konut inşaatlarında çoğalma görüyoruz. Orman içine 3 katlı binalardan oluşan siteler yapılıyor. Köyleri betonlaştırıyoruz. Antalya’nın siluetini bozan büyük inşaatlar yapılıyor. Bu sorunlara daha fazla dikkat edilmesi gereklidir” dedi.
Meclis üyelerine anket
ATSO meclis üyelerine yönelik 2018 ve 2019 yılına ilişkin karşılaştırma ve beklentileri içeren bir anket gerçekleştirildi. 11 soruluk ankette üyelerin yüzde 39'u, 2018 yılında bir önceki yıla göre satış oranlarının yüzde 20'den fazla, yüzde 16'sı yüzde 20'den az düşüş yaşadığını, yüzde 29'u aynı düzeyde kaldığını belirtirken, yüzde 16'sı arttığını söyledi. 2018 yılı alacak tahsilatı durumunda yüzde 42 olumsuz, yüzde 25 çok olumsuz, yüzde 30 aynı düzeyde, sadece yüzde 4'ü olumlu veya çok olumlu yanıtını verdi. 2018'deki çalışan sayısı yüzde 60 aynı düzeyde, yüzde 32 düştüğü, yüzde 8'i arttığını kaydetti. 2018'deki kredi kullanımına ilişkin yüzde 30 arttığını, yüzde 17 aynı kaldığını, yüzde 4 azaldığını belirtirken, yüzde 28'i kullanmadığını, yüzde 21'i kullanamadığını açıkladı.
Piyasa durgun
Sektörlerdeki en önemli sorun olarak yüzde 25 piyasadaki durgunluğu gösterirken, bu sorunu, girdi maliyetlerindeki artış, asgari ücret artışı, yüksek kredi maliyeti, alacak tahsilatındaki sorun, kayıtdışı ve haksız rekabet izledi. Bu sorunların en önemli nedeni yüzde 38'le yüksek faiz gösterildi. Ardından siyasi gerilim, döviz kurundaki dalgalanma, enflasyon izledi. 2019'daki ekonomik beklentilere ilişkin yüzde 44'ü olumsuz, yüzde 33'ü çok olumsuz yanıtı verdi. Yüzde 11'i aynı, yüzde 11'i de olumlu görüşü bildirdi. 2019'da Türkiye ekonomisindeki en büyük risk olarak yüzde 25'le siyasi istikrarsızlık ve gerginlik gösterildi. Bunu enflasyon-girdi maliyetleri artışı, faiz artışı, durgunluk, işsizlik ve döviz kurundaki dalgalanma takip etti.
Ciro ve istihdamda düşüş bekleniyor
2019'daki ciro-satış beklentisinde yüzde 28'i yüzde 20'den fazla, yüzde 26'sı yüzde 20'den az düşüş beklerken, yüzde 28'i aynı düzeyde, yüzde 17'si de artış beklediğini kaydetti. Çalışan sayısı öngörüsünde de 2019 için yüzde 61 azalacağı, yüzde 33 aynı düzeyde kalacağı, yüzde 6'sı artacağı sonucu çıktı. Bu süreçte Antalya ekonomisi için öncelikler ise şöyle sıralandı; “Yüzde 42 kredi faizlerinin düşürülmesi, yüzde 21 alacak tahsilatlarını hızlandıracak önlemler, yüzde 15 SGK primlerinde indirim, yüzde 10'ar krediye erişim imkanı ve vergilerde indirim." DİLAN ERAY- SALİHA USLU(STAJYER MUHABİR)