ATB’den ‘kur artacak’ beklentisi

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, üyeleri arasında yaptıkları 2019 yılı ‘Ekonomi Beklenti Anketi’ne göre dolar kurunun artacağının öngörüldüğüne dikkat çekerek, “Üyelerimizin yüzde 75'i 2019 yılında dolar kurunun artacağını, yüzde 17'si aynı kalacağını ve yüzde 8'i ise düşeceği beklentisinde olduklarını belirtmişlerdir" dedi
ATB Ocak ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında yapıldı. Yönetim kurulunun bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği Meclis'te ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hortum ve yağmurdan sonra zarar gören sebze, meyve ve kesme çiçek üreticilerine geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Çandır, “Kumluca’da ağırlıkla sebze üretimi yapılan 2 bin dekar civarında örtüaltı alan ve 400 dekarın üzerinde narenciye bahçesinde, Finike’de 300 dekar civarında örtüaltı alan ve yaklaşık 4 bin dekar narenciye bahçesinde, Serik’te 500 dekar civarında örtüaltı alanda, Aksu’da 3 bin dekar civarında örtüaltı alanda, Muratpaşa’da ise 400 dekar örtüaltı alan ve 750 dekar üzerinde meyve bahçesinde rüzgâr ve hortum nedeniyle tahrip oldu” dedi.
Fiyat hareketleri bu dönemde normal
Afetlerin ardından Antalya’ya gelen Tarım Bakanı ve yetkililerin, oluşan zararları hemen ödeyeceklerini ifade etmesinin üreticiyi memnun ettiğini belirten Çandır, ancak üreticinin beklentisinin tarım kredi kooperatifleri ile bankalara olan borçlarının en az 3 yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmesi yönünde olduğunu kaydetti. Yaşanan afetlerden sonra ülke gündeminde yaş meyve ve sebze fiyatlarının tekrar gündeme geldiğini belirten Çandır, şunları söyledi: “Genel olarak baktığımızda bu yıl yaşadığımız iklimsel koşullar üretimimizde kaliteyi olumsuz yönde etkilemiştir. Üretim miktarlarında bugüne kadar yüzde 30 civarında düşüş gözlemlenmiştir. En büyük sorunumuz ise güneşli gün sayısının geçmiş yıllara oranla azalmasıdır. Hava koşullarından kaynaklı ürünlerin pazara sunulmasındaki gecikmeleri de göz önünde bulundurursak; böyle dönemde fiyat hareketliliklerine şaşırmamız gerekiyor. Özellikle gıdaya yönelik, bozulabilir ürünlerin çok olduğu dönemlerde düşük fiyatlı, az olduğu dönemlerde ise yüksek fiyatlı olması kaçınılmazdır.”
‘Antalya yaklaşımı’ karşılık buldu
Borsa’nın ‘Antalya Yaklaşımı’ kapsamındaki birikmiş KDV’lerin iadesinin yapılması önerisinin Türkiye Ekonomi Şurası’nda karşılık bulduğunu belirten Çandır, “Bu durumdan memnun olduğumuzu ancak ve kısa bir süre içerisinde bu konuda çözüm üretilmesini beklemekteyiz. Yine tarıma özgü bir sosyal güvenlik modeli yaratılması, tarımsal yatırım / teşvik politikalarında Antalya lehine düzenlemeler yapılması ile tarımda gerçekçi bir envanter çıkarılması konularındaki öneri ve taleplerimizi de kararlılıkla takip etmeye devam edeceğiz. Bahsettiğim konularda çözüm üretilmesi kentimiz ve ülkemiz ekonomisi açısından önemlidir” diye konuştu.
Tarımsal yatırımda 6. bölge olalım
TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerine de değinen Çandır, şunları söyledi: “İş geliştirme ve çalışma grubumuzda yaptığımız analizlere göre ülkemiz milli geliri içindeki payımız diğer kentlere göre önemli ölçüde gerilemiştir. Örneğin Antalya'nın 2004 yılında ülke içindeki payı yüzde 3,3 iken, 2017 yılında bu pay yüzde 2,9’a düşmüştür. Antalya milli geliri içerisinde tarımın payı ise yüzde 12'den yüzde 7'ye gerilemiştir. Kişi başına gelir sıralamaları açısından ise 2004 yılında 5'inci sırada bulunan kentimiz, 2017 yılında 13'üncü sıraya gerilemiştir. Yani 2004 - 2017 yılları arasında 8 basamak gerileme söz konusu. Bu demektir ki iller arası rekabet performansında; 2004 yılında İzmir, Bolu, Bursa, Eskişehir, Yalova, Bilecik ve Kırklareli'nin üzerinde yer alan Antalya, 2017'de tüm bu illerin gerisindedir. Kentimizin 2009-2017 dönemindeki büyüme performansına baktığımızda ise; Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde kalmıştır. Bu dönemde toplam yüzde 70 büyüyen ülkemiz ekonomisine karşılık Antalya ekonomisi yüzde 51 düzeyinde büyüme gösterebilmiştir. Tüm bu gerçekleşmeler sonrası yatırım teşvik bölgeleri gruplamasında 1. bölgede olan kentimizin 2. bölgeye düşürülmesini talep etmekteyiz."
Ekonomik beklenti anketi
Sektörün gelişmesi için tarımsal yatırımların 6. bölge seviyesinde değerlendirilmesinin Antalya'nın ve Türkiye'nin gelişimi için daha uygun olacağını belirten Ali Çandır, meslek komitelerinin yaptığı anket sonuçlarını açıkladı. Çandır, “Üç bölümden oluşan anketimizin ekonomik gerçekleşmeler bölümünde 2018 yılını bir önceki yıla göre nasıl geçirdiğinizi sormuştuk. Üyelerimizin yüzde 60'ının satışlarının azaldığını ve buna karşılık yüzde 94'ünün maliyetlerinin arttığını, yüzde 71'inin nakit ticaretinin azaldığını, yüzde 51'inin stoklarında değişim olmazken yüzde 32'sinin stoklarının azaldığını, ağırlaşan personel maliyetlerine karşın yüzde 54'ünün personel sayısını korurken, yüzde 17'sinin personel sayısını artırdığını, yüzde 43'ünün krediye başvurma durumunun arttığını görüyoruz. Ancak artan kredi kullanımına karşın yüzde 72'sinin öz sermaye kullanım oranının aynı kaldığı ya da azaldığını, üyelerimizin yüzde 63'ünün ise 2017'den 2018'e devreden alacaklarına göre 2018'den 2019'a devreden alacaklarının arttığı ifade edilmiştir" diye konuştu.
2019 beklentileri
Anketin ikinci bölümünde 2019 yılındaki ekonomik beklentileri sorduklarını aktaran Çandır, şöyle dedi: "Buna göre üyelerimizin yüzde 62'si enflasyona oranla satışlarının azalacağı, yüzde 86'sı yine enflasyona oranla maliyetlerinin artacağı, personel durumlarının yüzde 59 oranında, stoklarının yüzde 64, kredi kullanımlarının ise yüzde 47 oranında aynı kalacağı yönünde beklentileri olduğunu belirtmişlerdir. Anketimizin son bölümünde ise 2019 yılında enflasyon, ticari faizler ve ABD Doları hakkındaki beklentilerinizi sormuştuk. Üyelerimizin yüzde 76'sı enflasyonun artacağını düşünürken yalnızca yüzde 19'u düşeceği öngörüsünde bulunmuştur. Ticari faizler artar diyenler yüzde 57 iken faizlerin düşeceğini öngörenler yüzde 19 oranındadır. Üyelerimizin yüzde 75'i 2019 yılında dolar kurunun artacağını, yüzde 17'si aynı kalacağını ve yüzde 8'i ise düşeceği beklentisinde olduklarını belirtmişlerdir." DİLAN ERAY