Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, Bakanlığın randevu vermediğini iddia etti

Bakanlık bizi muhatap almıyor

Antalya’nın hayvancılıkta pilot bölge olması gerektiğini belirten Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, yaşanan et sorunu ile ilgili Bakanlıktan randevu istediklerini ama taleplerinin gerçekleşmediğini belirterek, “Bakanımız bizi sevmiyor ama biz onu seviyoruz. Bir gün bizi muhatap alıp çağırmadı. Bakanlık bize fırsat versin, 3 yılda hayvancılık sorununu çözeriz. Ama bakanlık bize randevu vermiyor” dedi

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, devlet kanalı ile marketlere giden ucuz etin haksız rekabet ortamı oluşturduğuna dikkat çekerek, büyük şirketlere değil, esnafa destek verilmesi gerektiğini belirtti. “Halka ucuz et satmak istiyorlarsa, ette KDV’yi kaldırsınlar” diyen Yardımcı, besicilikte eski zamanlardaki gibi yol izlenirse hayvancılığın gelişeceğini savundu. Yardımcı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Fedarasyona randevu vermediğini iddia etti.

‘Gariban anca kıyma yiyor’

Turizm sektörünün açılması sebebi ile oluşacak hareketlilikten ötürü, et ve et ürünlerine karşı talebin fazla olacağına, bu doğrultuda da et fiyatlarının artabileceğine dikkat çeken Yardımcı, “Ticarette alışveriş olunca, belli zamandan sonra zam gelir. Belirli bir süreden sonra ise düşer. Bunu yaygara ediyorlar. Et konusunda Ramazan’a doğru bir olay muhakkak çıkıyor. Sırf insanlar et yemesin diye.Tavukla ilgili de çok olay yarattılar. Fiyatı bir indi bir düştü. Şimdi tavukçular da can çekişiyor. Et şu anda geçen senenin fiyatlarında. Fiyatları yansıtırken ette pirzolayı gösteriyorlar. Ette pirzola pahalıdır zaten. Bonfile pahalıdır. Eğer bunu vitrine koyarsanız o algıyı oluşturusunuz. Onun nasıl o fiyatta olduğunu kimse düşünmüyor. Garibanın yediği kıyma, kuşbaşı” dedi.

‘Koyunun dişisini, erkeğini bilmeyenler başkan oluyor’

“Devlet vatandaşa ucuz et yedirmek istiyorsa, bunun formülü var” diyen Yardımcı, “Bugün et, balık kanalıyla, 3, 4 tane marketler zinciri ile et satmakla bu yürümez. Türkiye’nin bir gidişatı vardır. Hayvancılıksa, hayvancılığı bilen kişilerle yürüyeceksin. Eğer besicilikse, bu işi bilenlerle yürüyeceksin. Hasbelkader bir yerlere başkan olmuşlar, koyunun dişisini erkeğini bilmiyorlar. Matematiği bilmiyorlar, hesap veriyorlar. Ben öyle başkanları da başkan olarak görmüyorum. Bugün Türkiye’de 30 binleri bulan market zincirleri var. Onların hepsi ucuz et satıyor. Kimin kanalı ile satıyor? Sayın Bakanıma buradan sesleniyorum; Bizim kazancımızı dışarı vermeyin. Verin kasaplar olarak biz satalım. Siz vatandaşa ulaşmak için istiyorsanız, bizim aracılığımızla ulaşın. Denetimini de yapalım. Uymayanlara gerekirse ceza keselim. Eğer vatandaşa ucuz et yedirmek istiyorsanız, KDV’yi kaldırın. Beyaz eşyada kalktı. Çok güzel oldu. Ette de KDV ve stopaj vergisi yüzde 10’u buluyor. Bu da 45 liralık ette 4,5- 5 lira ediyor. Bunu indirirsek, et 40 liraya iniyor otomatikmen” şeklinde konuştu.

‘Ette tanzim olmaz’

Başkan Yardımcı, mezbaların yüksek miktarlarda atık su parası ödediklerini belirterek, “Anormal paralar ödüyoruz. Geçen sene 20 liraydı, Şubat’ta 54 lira ödedik. Yüzde yüz zam geldi. Bunlar yanlış. Devlet bize yardımcı olmalı” çağrısı yaptı. Ette tanzim olup olmayacağı sorusuna cevap veren Yardımcı, “Ette tanzim olmaz. Et, sebze gibi değil. Hijyeni sağlayamazsın. Ben devletin yerinde olsam, marketlerden sebze ve eti kaldırırım. Fiyatlara en büyük zararı veren marketlerdir. Bir domatesi satarken, allayıp pullayıp üzerine etiket yapıştırıyor, pazardaki 3 liralık domates markette 8 lira oluyor. Sonra pazarcı diyor ki benim domates burada 8 lira. O da pahalıya veriyor sonra. Market dediğiniz bakliyat satar. Bizim marketlerde her şey var. Bir araba bir de insan satmıyorlar. Böyle olunca ortaya haksız rekabet çıkıyor. Bizdeki tüketici yasasında diyor ki ‘çifte standart olmaz’. Devlet nedir? Babadır. Marketler devletin bir evladı biz bir evladıyız. Baba evladın birini sevip, birini döver mi? Bence dövemez. Şimdi marketler her şeyi satıyor. Ama kasaba gelince yasak. Sağlık Bakanlığı marketlerdeki eti, sucuğu denetledi. İçlerinde her şey çıktı. Neden onları kapatmıyorlar? Neden Kasap Osman satamıyor?” diyerek isyan etti.

‘Küçük esnafın ekmeği ile oynamasınlar’

Devletin belirleyici olduğunu, ticaret yapamayacağını belirten Yardımcı, tanzim satış noktaları ile devletin küçük esnafın ekmeği ile oynamayacağını söyledi. Yardımcı, “Hangi devletin, belediyenin et reyonu var? İsteseler yaparlar. Ama bence yanlış bir şey. Küçük esnafın ekmeği ile oynamasınlar. Biz şu anda zararına et satıyoruz. Ama diyoruz ki Allah bereket versin. Vatandaş et yesin diye kendi karımızdan düşüyoruz. Marketlerdeki ucuz evi bize versinler, biz satalım. Hiçbir market sattıkları etten zarar etmedi. Zarar eden biz olduk. Vatandaş kıyma alacağı zaman bize geliyor. Çünkü markete güvenmiyorlar. Haberlerde bazen görüyoruz kıymada ne hileler yapıyorlar. Ben yine söylüyorum. Vatandaş kıymayı gözünün önünde çektirdiğini alsın” dedi.

Şirkete değil esnafa destek

Yardımcı, “Türkiye Kasaplar Fedarasyonu’nu baz alınırsa, Türkiyede’ki 81 ilin oda başkanları ile istişare kurulursa, sorunlarımız çözülür. Hiçbir oda başkanı ne ithal dana getirdi ne de ticareten bir şey yaptı. Bugün kasapların tümü, et besiciliğini bilir. İşi bilenleri yanımıza alıp gerekeni yapmamız lazım. Biz diyoruz ki dışardan et değil, buzağı ithal edelim. Ülkeyi kalkındırmamız lazım. 3-4 tane adamı zengin ederek bu işi çözemeyiz. Ben ithalata ve hazır kıymaya karşıyım. Aslında hayvancılık şu anda çok güzel durumda. Besi hayvanlarını getirip eskiye dönersek, çok daha iyi olur bizim için. Şimdi kartelleşmiş firmalar bunu yok ediyor. Şirket değil, devlet kanalı ile bize destek verilsin” diyerek seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gideceklerini belirtti.

‘Bakanlık randevu vermiyor’

“Bakanlık bize fırsat versin, 3 yılda hayvancılık sorununu çözeriz” diyen Yardımcı, “Biz 3 yılda ithal ederken, ihraç eder duruma geliriz. Bizim topraklarımız çok güzel ve verimli. Antalya’da yüzde 3-4’lük yerler hayvancılıkta pilot bölge. Ben bunu da yanlış buluyorum. Antalya’da en az yüzde 18-20 oranında hayvancılık yapılıyor. Esas pilot bölge Antalya olmalı. Burası turizm bölgesi olarak geçiyor diye olmazmış. Biz devletten yanayız. Kimseden para istemiyoruz. Doğru olanın yapılmasını istiyoruz. Bakanımız bizi sevmiyor ama biz onu seviyoruz. Bir gün bizi muhattap alıp çağırmadı. Federasyon Başkanımız Fazlı Yalçındağ da randevu talep etti, vermedi. Randevu verse ne olacak? Bu adam Türkiye’yi temsil ediyor. Şahıs değil ki. Fazlı Yalçındağ tek değil, bir adam değil. Yalçındağ Türkiye’deki kasapları temsil ediyor. Bakanımız bir de bizi çağırıp bize sorsun et sektörünü. Biz bu devletin içindeyiz. Yararlı olacaksak varız, zararlı olacaksak da çağırmayın. Ben yine söylüyorum. Bakanımız istesede biz 3 yılda Türkiye’deki hayvancılık problemini çözeriz” dedi. DİLAN ERAY- SALİHA USLU (STAJYER MUHABİR)