Türel neden kaybetti?

 

Cumhur İttifakı’nın ortak adayı, mevcut Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel bu seçimi neden kaybetti sorusundan önce, “nasıl kaybetti“ diye sormak lazım. Aslına bakarsanız, Türel kampanyasının başından sonuna çok büyük çaba harcadı, çok çalıştı, ancak parti teşkilatının il başkanından başlayarak çok iyi bir performans gösterdiğini söyleyemeyiz.

Dediğim gibi Türel, çok iyi başladı ve iyi sürdürdü. Sandıkta oyunu kullandıktan sonra söylediği şu sözler, “Önce Antalya” söyleminin doğruluğunu anlatıyordu:

“Antalya'nın geleceği açısından son derece önemli bir gün. 5 seneye imza atılacak. Milletimiz bugün tarihi bir karara varacak. En büyük temennimiz Antalya'nın kazanması. Ümit ederim ki Antalya'nın yükseliş dönemi aynı şekilde devam edecektir."

Kimseyi ayrıştırmayın, Antalya’nın kazanması için kaybetmeye razı olan Menderes Türel “nasıl kaybetti” diye bana sorarsanız naçizane anlatmaya çalışayım:

Genel olarak söylemek gerekirse, ekonominin dip yapması, dövizin zapt edilememesi, ithalata ve tüketime dayalı bir ekonomi politikası ve daralmanın ülkede istikrarı bozması, hayat pahalılığı ve enflasyon AK Parti’nin kaybetme sebeplerinin başında geliyor.

İkincisi; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partneri Bahçeli’nin seçim kampanyasının başından itibaren, kendi tribünlerine hitap ederek sürekli muhalefeti suçlayan söylemleri, beka meselesini olduğundan çok abartmaları, en önemlisi de bu seçimi beka meselesini önde tutarak adeta bir genel seçime dönüştürmeleri halkın sabrını taşırdı. Seçim yerel seçim olmaktan çıktı, “Erdoğan, başımızda kalsın mı? Kalmasın mı” seçimine döndü. Erdoğan bir günde 5 miting düzenlemese belki sonuç çok daha farklı olabilirdi.

Yine Türkiye geneli baktığımızda, yerel seçimde MHP ile ittifak iktidar partisine iyi gelmedi…

Yerele gelince;

-İttifak anlaşmaları gereği AK Parti’nin elinde bulunan mevcut iki ilçeyi “Finike ve Korkuteli”ni, öncesinde kazandı diye MHP’ye vermesi yanlıştı.

-Aynı şekilde, sonradan parti değiştirmesine rağmen “MHP daha önce kazandı” diye Kemer’in de MHP’ye verilmesi, çok güçlü bir aday olduğu o günlerden belli olan Necati Topaloğlu’nu Türel’in AK Parti’ye getirmesine rağmen aday gösterilmemesi yanlıştı.

-Her seçim döneminde Antalya’da etkinlikleri herkes tarafından bilinen Süleymancıların, FETÖ operasyonlarından sonra iktidarla işbirliği yapmasına güvenerek serbest bırakılmaları, daha doğrusu işin sıkı tutulmaması yanlıştı,

-Aynı şekilde Antalya geneli yüzde 7’nin üzerinde oyları bulunan Doğu ve Güneydoğuluların CHP listelerinde yer almalarını eleştiri boyutunu artırarak, onların büyük bölümüne terörist damgasının vurulması yanlışın en büyüğü idi. Onlar da “Böcek” dedi.

-AK Parti en güçlü olduğu Kumluca İlçesi’ni, aday belirleme sürecinde, ilçe teşkilatı ile ters düştüğü için CHP’ye kaptırdı.

-İttifak yerine AK parti ve MHP kendi adayları ile seçime katılsa, bazı yerlerde sandıkta işbirliği yapsa AK Parti elindeki 12 ilçenin 4’ünü kaybetmezdi… Başka bir pencereden bakarsak bu seçim, AK Parti’nin sırtından MHP’nin karına olmuştur.

Tabii ki, bu seçim sonuçlarına itirazlar olacak, kesin sonuç alındıktan sonra çok konuşulacak, anlayacağınız bu pilav daha çok su kaldıracak… Şu da unutulmamalıdır ki; siyasette her yenilgi, partilerin kendilerini toparlamaları için halkın verdiği bir fırsattır.

 

 

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Erdoğan KÂHYA
Erdoğan KÂHYA
Antalya'nın Kâhyası
erdogan.kahya@antalyases.com.tr
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU