HAKAN TÜTÜNCÜ SEÇİM İLAN
durali kolpak

Polise güveni zedelemeyin!

 

Siyasilerin konuşacakları meydanları Valilik belirler.

Emniyet Müdürlüğü tedbirini alır.

Siyasetçi de konuşur.

Antalya’da belirlenen miting alanlarından en büyüğü Kepez’deki Turgut Özal Spor Salonu yanındaki alandır.

Bu alanda ilk büyük mitingi Ak Parti Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

Gazeteci arkadaşlar kalabalıkla ilgili sayısal yorumlar yaptı ama ben resmi rakama bakacağım.

Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına 80 bin katılımcı olarak işlendi.

Emniyet bu hesabı metrekareye 4 kişinin düşeceğini varsayarak yapıyor.

Bu alan benim bildiğim kadarıyla 500 metre uzunluğunda 30 metre genişliğinde.

Yani 15 bin metrekare.

Her metre kareye 4 kişinin düşeceği varsayılırsa ki Emniyet Müdürlüğü daima böyle hesaplıyor. Bu alana 60 bin kişi sığıyor.

Yani iğne atsan yere düşmez durum değil.

Rahat rahat miting izlenecek bir durum.

Emniyet Müdürlüğü Ak Parti Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingini 80 bin kişi olarak hesaplıyor.

Yani metrekareye 5 kişi düşmüş oluyor.

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce de aynı alanda miting yaptı.

Alanın boyutlarını emniyetin güvenlik çemberi belirliyor.

Yani oraya demir parmaklıklar konuyor.

Giriş çıkış da kontrol altında tutuluyor.

Emniyet Müdürlüğü raporlarına göre Muharrem İncenin mitingini 65 bin kişi izlemiş.

Yani meydanın büyük bölümünde metrekareyi 4 kişi doldururken, başlangıç noktasında 5 kişiye yükseliyor bu hesaba göre.

Şimdi gelelim olayın püf noktasına.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinginde görevli polisler kimseyi geri çevirmiyor.

Yani böyle bir şikayet olmuyor.

CHP’li Muharrem İnce’nin mitingi başlarken, katılanlar İnce’ye, “Polis alanın dolduğu gerekçesiyle vatandaşları geri çeviriyor” diye bir şikayet geliyor.

İnce de polisi de kırmadan, “Polis alanın dolduğunu söylüyor, polis arkadaşlar asla kasıtlı olarak kimseyi alana sokmamazlık yapmaz” diyor.

Buradan da anlıyoruz ki alan hınca hınç dolu.

Şimdi her iki mitingi de tam dolu kabul edersek 60 bin kişinin olması gerekiyor.

Hadi biraz sıkıştıralım 70 bin olsun. Biraz daha sıkıştıralım 80 bin olsun.

Cumhur İttifakı’nın katılımcı sayısı 80 bin olur ise, polisin hınca hınç dolduğu için vatandaşı geri çevirdiği Millet İttifakı’nın katılımcı sayısı nasıl 65 bin oluyor.

Aynı yer, aynı alan, aynı sınırlar, aynı polisler.

Cumhur İttifakı’nda “Hınca hınç doldu, giremezsiniz” diye halk geriye çevrilmiyor. Ve katılımcı sayısı 80 bin olarak açıklanıyor. Millet İttifakı’nın mitinginde polis bir süre sonra, demir parmaklıklarla koruma altındaki miting alanının hınca hınç dolduğu gerekçesiyle vatandaşları geriye çeviriyor.

Ve Muharrem İnce’nin katılımcılarının sayısının 65 bin olduğu kayıtlara yazılıyor.

Burada amansız bir çelişik durum ortaya çıkıyor.

Muharrem İnce’nin dediği gibi ben de polisin kötü niyetle bu rakamlarda oynama yapmış olabileceğine ihtimal vermek istemiyorum.

Ancak ortada da bir hesap var.

Alan metrekareye 4 kişi olmak kaydıyla 60 bin kişilik bir alan.

Eğer hınca hınç dolu deniyor ve içeriye adam alımı durduruluyorsa Muharrem İnce için açıklanan 65 bin kişilik katılım hesabı doğru demektir.

Aynı alana gelen herkes alındığı halde ve sıkışıklık uyarısı yapılmadığına göre Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingine 80 bin kişi denmesi acaba iktidara şirin görünme hesabı olabilir mi?

Bunlar kimseyi şirin göstermez. Doğru tekdir ve hesaplanması mümkün bir durumun hesabını abartırsanız ortaya inandırıcılık sorunu çıkacaktır.

Evet beni bu rakamlar çok ilgilendirmiyor, ilgilendiren nokta polise duyduğumuz güveni zedeleyecek abartılardan kaçınılması gerektiğidiAr.

Çünkü polis herkesin polisidir.

Yasa dışı olmayan sosyalistlerin de, Kürtlerin de, Türklerin de, Alevilerin de, Sunnilerin de polisidir.

Ve polise duyulan güveni zedelemeye kimsenin hakkı olmayacağını düşünüyorum…

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
SÜPERLİG PUAN DURUMU