Önerileri dikkate alan var mı?

 

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli; son günlerde sık sık televizyon ekranlarına çıkarak, fiyat artışları konusunda görüşlerini açıklarken, çözüm üretmek yerine birilerini suçlamaya devam ediyor. Sadece yüzde 8 gibi düşük bir komisyon alan ve bunun karşılığında üreticinin malını paketleyerek, pazar bulan hal komisyoncularına takmış görünüyor.

Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, “Bizi konuşturmadıkları gibi gerçekle ilgisi olmayan açıklamalarla hal komisyoncularını suçluyorlar. Bu işe fazla dayanamayacağım. Konuşmak için politikaya atılıyorum” diyerek görevinden istifa edip, Aksu Belediye Meclis Üyesi adayı oldu.

Üretici üretimden vazgeçiyor

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, son dönemde gündemden hiç düşmeyen yaş meyve, sebze fiyatlarındaki artışların, mevsimsel etkilerin yanı sıra maliyetlerini karşılayamayan üretici kesimin üretimden vazgeçmesinden kaynaklandığını söylüyor. Çandır, “Yaş meyve, sebze fiyatlarındaki aşırı artışların ya da dalgalanmaların azaltılması için sürdürülebilir ve yapısal tedbirlerin başında maliyet-fiyat ilişkisini sağlıklı hale getirmek, üretimden tüketime fire ve zayiat oranlarını düşürmek ve sektörde bütüncül bir değer zinciri yaratmak gelmektedir” sözlerinin altını çiziyor.

Dinleyen var mı?

Tarım Bakanı Pakdemirli, çözüm üretmezken; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde oluşturulan Tarım Komisyonu, Türkiye’de tarım sektöründe katma değerli ve sürdürülebilir üretim ve ihracat için politikalar geliştirilmesi için yoğun mesai harcıyor. TİM Tarım Komisyonu ‘Çiftçi Kazanırsa Herkes Kazanır’ sloganıyla 2023 yılı için Türkiye’nin belirlediği 40 milyar dolar tarım ürünleri ihracat hedefine ulaşmak için projeler geliştiriyor.

Oysa bu politikaların geliştirilmesinde devlet adına Tarım Bakanlığı’nın taşın altına elini koyması gerekmez mi? Çözümü sadece ithalatta arayan, kendi üreticisi, toptancısı, komisyoncusu, kasabı ile rekabete giren Tarım Bakanlığı’nın üretimin artırılmasına yönelik hangi çalışmasının bulunduğunu merak ediyorum. Ve inanıyorum ki; tarım sektöründe üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve katma değerli ihracat ile hedeflere ulaşmak için sektörün tüm partnerlerinin ortak hareket etmesi gerekir.

Et ithalatında da sınıfta kaldılar

Et fiyatlarının yükselmesinin önünü kesmek için de diğer ürünlerde olduğu gibi ette de yönünü ithalata çeviren Tarım Bakanlığı, yanlış politika sonucu elinde kalan etleri, başka ülkelere pazarlamaya çalıştı.

ATB, bir süre önce fiyatında patlama yaşanan kuru soğandaki gelişmeleri tam tahmin ederek ilgilileri uyarmış, ancak öneriler dinlenmediği için de kuru soğan fiyat rekorları kırmıştı.  ATB’nin Şubat ayı meclisinde bu kez et fiyatlarında Nisan, Mayıs aylarında büyük bir patlama olacağı ve bu yüzden et ithali yapılacağı belirtildi. Canlı Hayvan ve Et Ticareti Meslek Komitesi'nden meclis üyesi Ata Sönmez, et fiyatlarında Nisan, Mayıs aylarında büyük bir patlama olacağını vurgulayarak, “Böyle olunca ithal ürün getirecekler. Yıllardır söylüyoruz her ithal ürün geldiğinde üretim azalıyor. Serbest piyasa ekonomisi arz ve talebin birleştiği noktadır. Arzınız eksikse ve talep fazlaysa fiyat artacaktır. Ama biz görüyoruz ki devlet piyasada bazı hamleler yapıyor. Serbest piyasa ekonomisinde, devletin müdahaleci olması kadar yanlış bir şey yok” tepkisi verdi.

Yanlışı var mı?

Bugüne kadar gerçekleştirilen et ithalatı çözüm oldu mu? Üç büyük markette satışa sunulan ithal etler nasıl ki çözüm olmamışsa, yeni yapılacak ithalatta çözüm olmayacaktır.

Aklın yolu bir, Tarım Bakanı sektör temsilcilerini bir araya getirip ortak aklı bulmalı ve uygulamaya koymalıdır. Her söyleneni uygulamaya kalkarsa işte sonuç böyle içinden çıkılmaz bir hal alır…

 

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Erdoğan KÂHYA
Erdoğan KÂHYA
Antalya'nın Kâhyası
erdogan.kahya@antalyases.com.tr
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU