Kılıçdaroğlu, unuttu galiba!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aday belirleme döneminde Antalya için çok güzel bir aday tanımlaması yapmıştı.

Çok hoşuma gitmiş ve sevinmiştim.

En azından AK Partili Menderes Türel’den daha donanımlı bir aday çıkacağını düşünmüştüm.

Antalyalı Genç İşadamları ziyaretinde Kılıçdaroğlu, “Antalya’ya bir turizmi bilen aday arıyoruz” demişti.

Antalya’ya yakışacak adayı söylemişti.

Neyse unuttu herhalde.

Dün Antalya Ses Gazetesi Köşe Yazarı Hüseyin Baraner, çok güzel bir yazı yayınladı.

Oyunuzu kullanırken, Antalya’nın geleceğini düşünerek kullanın diyordu.

Hüseyin Baraner, çok iyi bir turizm adamı.

Bilgisi, bilgi üretimi müthiş.

Siyaseti bugüne kadar hiç öne çıkmadı.

Turizm için yaşıyor sanki Hüseyin Baraner.

Siyaset çok ilgilendirmiyor.

Yazısında diyor ki, dünyada 8 bin belediye var.

Ve bu belediyelerin turizm kenti konumundakilerin de oluşumu var.

Antalya belediye başkanı seçeceğimiz kişi kesinlikle Antalya’yı bu belediyelerin oluşumu, birliğine götürecek biri olmalı.

Ve kenti vizyon kent yapacak birine oy vermeliyiz.

Kent turizmini yukarı taşımalı seçilecek belediye başkanı.

Böylece ülke ekonomisinin en büyük gelir kapısının turizm kentleri olacağını, ihtiyaç duyulan paranın bu kentlerden kazanılabileceğini söylüyor.

Aynı kanıdayım.

Antalya’ya seçeceğimiz belediye başkanında kesinlikle turizm bilgisi aramalıyız.

Kesinlikle en az bir yabancı dil bilmeli.

Yabancılar geldiğinde kukuma kuşu gibi bakıp kalmamalı.

Sohbet edebilmeli, kenti anlatabilmeli.

Ve turizme uygun projeler üretebilmeli.

Turizmi çeşitlendirecek projeler.

Sırf siyaset için oy kullanmamalıyız.

Oy kullanmış olmak için ise hiçbir şekilde oy atmamalıyız.

Kentin vizyonuna uygun, kenti geliştirecek, turizmini öne çıkaracak ve turizm kentleriyle buluşup Antalya’nın güzelliklerini oralara taşıyacak bir belediye başkanı.

Antalyamız için inanın bu çok önemli.

Gelecek nesillerimize bırakabileceğimiz bir Antalya özlemiyle oy kullanmalıyız.

Değilse Antalya’nın rantı o kadar yüksek ki. Rant hesabı yapanları iş başına getirirsek inanın elimizdeki Antalya’yı da kaybetmiş olacağız…