HAKAN TÜTÜNCÜ SEÇİM İLAN
durali kolpak

Keşke böyle olmasaydı!

 

Antalya’da bir dernek bir basın toplantısı çağrısı yapıyor.

Bir otelde kahvaltılı toplantı.

Muhabir arkadaşlar da gidiyor.

Orada abonelik parası adı altında herkese değil ama o derneğin abonesi olduğu gazetelerin muhabirlerine abone parası veriliyor.

Bu konunun ana fikri.

Gazeteciler dışarı çıkıyor, tartışıyor ve çoğunluğu parayı iade kararı alıp, içeri giriyorlar ve abone paralarının gazete idarelerine verilmesinin doğru olacağını belirterek paraları iade ediyorlar.

Bu konunun eylemi.

Bu kısa sürede duyuluyor.

Sosyal medyada patlıyor.

Bu da sonuç.

Şimdi bizim bildiğimizi yazalım.

Bu dernek gazete bürolarını dolaşıyor.

Her gittikleri yerde abonelik konuşuluyor.

Cemiyetin de yönetiminde bulunan bir arkadaşımızın bürosuna gidiyorlar. Orada da abonelik ücreti gündeme geliyor.

Dernek yöneticileri diyor ki, “Yarın ki toplantıda abonelik ücretimizi takdim ederiz…”

O gazeteci arkadaş da muhabir yerine tahsilat işleriyle uğraşan arkadaşı gönderiyor.

Faturası da elinde tabii.

Derneğin muhasebesine bakan görevli o an hangi gazetelere abone iseler, o gazeteden gelen var ise zarfta abonelik ismiyle miktarı da abonelik bedelini aşmayan bir para veriyor.

Kapalı bir zarf içinde.

Tahsilat için giden faturasını verip, parasını cebine koyup, gazetesinin yolunu tutuyor.

Diğer gazeteciler konudan haberdar olmadıkları için dışarı çıkıp zarfa bakıyorlar ki para var. İade etme kararı alıp içeri girerek “Biz abone işleriyle uğraşmayız, siz bir ödemeniz varsa gazete idaresine yapınız” diyorlar ve paraları iade edip çıkıyorlar.

Burada kötü niyet olduğunu düşünmüyorum.

Belki o an ağzı kapalı olan zarfta basın bildirisi olduğunu düşünmüştür arkadaşlar.

Dışarı çıkınca görüyorlar ki para ve hemen iade ediyorlar.

Gazeteci arkadaşların da art niyeti yok.

Konunun hassasiyeti kamuya yansıma biçimi.

Gazeteciler zaten toplumda son dönemde tıpkı başka meslek grupları gibi erozyona uğrama noktasında olduğundan sosyal medyada konu paylaşılınca olayın rengi değişiyor.

Hem dernek zor durumda kalıyor, hem paraları iade ettikleri halde gazeteci arkadaşlar, hem de faturasını verip parasını alan gazete görevlisi zor durumda kalıyor.

Bence kötü niyet olmamasına rağmen çok önemli bir ders niteliği taşıyor. Kimse bir toplantıda gazeteciye ne ismi adı altında olursa olsun para vermemeli ve veremez de. Hiç kimse de herkesin ortamında para almamalı ve istememeli de. İsmi ne olursa olsun.

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
SÜPERLİG PUAN DURUMU