İlk tokat CHP’den, teselli Ecevit’ten!

 

Geçmişe takılmayacaksın derler.

Nasıl takılmazsın, bazı anılar vardır ki, hep taze durur.

CHP’nin 1970-80 arası Gençlik Kolları Başkanları hafta sonu Antalya’da buluştu.

İşte bu buluşmayı duyduğum anda, meslek hayatım boyunca hiç unutmadığım iki anı beynimin tam orta yerine saplanıverdi.

Yıl tahmin ediyorum ki 1974.

Ankara’da CHP Gençlik Kolları kongresi var.

Basın Yayın’da birinci sınıf öğrencisiyim. Dönemin Vatan Gazetesi’nde de stajyerim.

Zafer Mutlu da stajyer.

Bir sabah büroda görev yapılıyor, Yılmaz diye bir muhabire CHP kongresini izleme görevi verildi.

O da beni yanına aldı.

İşleri olduğunu, kongreyi benim izlememi istedi.

Maltepe’deki sinemaya gittim.

En önde basın mensupları için yer ayrılmıştı, oraya oturdum.

Kongre başladı, divan sevildi.

Konuşmalara geçildi.

Muhabir Yılmaz abi bana, “Orada aday olacakların listesi vardır, o listelerden al getir” demişti.

Listeleri toplamıştım.

Konuşmalar ateşli tartışmaya dönüştü.

Sonra kavgaya.

Sandalyeler havada uçuşuyordu. Birkaç kişinin kafasının kanadığını gördüm.

Salondan dışarı çıktım.

Korkmuştum. İlk habere gidişimdi ve yanımda tecrübeli kimse yoktu.

Gazeteye geldim.

Yılmaz Abi topladığım aday listelerini aldı ve “CHP’de Gençlik Kolları yapıldı, şu listeler yarıştı” diye bir haber yaptı.

Bana ne olduğunu sormadı bile.

O dönemde öyle kadrolu muhabire soru soracak, işine karışacaksın ha.

Ertesi gün Vatan Gazetesi’nin iç sayfasında küçük bir haber olarak yer aldı.

Sabah gazetenin Ankara Temsilcisi İlhami Soysal, bir hışım içeri girdi, CHP haberini kim takip etti diye bağırdı. Bütün parmaklar beni gösteriyordu. Elindeki katlanmış bir gazeteyi suratıma çarpıp, “Senden gazeteci falan olmaz” diye bağırarak odasına gitti.

Yüzüme çarptığı gazete Hürriyet’ti ve haberi tam sayfa olarak “CHP Kongresinde kan döküldü” diye veriyordu.

İlk dersimi İlhami Soysal’dan böyle almıştım.

Yıllar sonra Antalya’ya geldiğimde o kongrede gördüğüm kişileri hatırladım. Biri Salih Taşçıoğlu, biri de Recep Durmasür idi.

Aradan bir süre geçti, CHP Genel Kurultayı’na götürdü bir yakınım.

Tam salona girdik, Bülent Ecevit de bizimle girdi.

Yakınımla iyi tanışıyorlardı.

Eniştem Ahmet Ölmez, Bülent Ecevit’e, “Kayınbiraderim efendim, sizin mesleğinizi okuyor Basın Yayın’da” diye tanıştırdı. Bülent Ecevit elimi sıktıktan sonra, çok memnun olduğunu dile getirdi ve şu öğütte bulundu: “HİÇ BİR ŞARTTA KALEMİNİ SATMA…”

Evet ilk tokadımı CHP yüzünden yemiştim ve bana büyük bir mesleki ders oldu, ilk mesleki öğüdümü de CHP Genel Başkanı’ndan aldım…

O öğüdü de o ilk dersi de hayatım boyunca hiç unutmadım…

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU