Gazetecilik mi, sırdaşlık mı?

 

Gazetecilik etiği tartışması dün yine yaşandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybeden CHP’li Muharrem İnce, partililerine “Aman Seçim Kurulları önünden ayrılmayın, son ana kadar oylara sahip çıkın çağrısı” yaptıktan kısa süre sonra Fox TV sunucusu İsmail Küçükkaya’nın cep telefonuna “Seçimi adam kazandı” diye bir mesaj atmıştı.

Küçükkaya da bu mesajı canlı yayında okumuştu. İşte bundan sonra sandık başı bekleyen CHP’liler Muharrem İnce’den bir açıklama bekledi ama İnce yapmadı. Ve eleştiriler bu noktada başladı: Bize sandık bekle diyor, kendisi bir Tv sunucusuna “Seçimi adam kazandı” mesajı atarak Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığını netleştiriyor. Biz nöbet beklemeye devam ediyoruz ama o kendisi ortalıkta görünmüyor…

Bu tepkiler sonrasında dün Muharrem İnce basının karşısına geçip, önce açıklamada geç kaldığı için, açıklama yapmadan arkadaş bildiği bir gazeteciye mesaj geçme hatası yaptığı için özür diliyor ve ekliyor: Gazeteciyle ilişkileri iyi düşünerek hareket etmem gerekiyormuş, bunu anladım…

İsmail Küçükkaya da güzel bir yanıt veriyor: Böyle bir mesajı haber yapmayan gazeteciye gazeteci demem…

 

--Küçükkaya doğru yapmış

 

Evet Antalya’da benim de namım her şeyi yazan gazeteciye çıkmıştır.

Ve bu olay canlı şekilde de yaşanmıştı.

Bir gün dönemin belediye başkanı Bekir Kumbul, bir basın toplantısı düzenlemişti.

Toplantı bitiminde danışmanları, bana, Dursun Gündoğdu’ya, Mevlüt Yeni’ye, Erdoğan Kahya’ya, “Başkanım sizi odasında bekliyor, kahve ikram etmek istiyor” deyince biz de odasına gitmiştik.

Kahveler söylendi, sohbet gayet güzel giderken, Bekir Kumbul dedi ki: Arkadaşlar size çok önemli bir şey söyleyeceğim, bir sır vereceğim ama bunu yazmayacaksınız…”

Ben hemen ayağa kalkıp, müsaade istedim, Bekir Kumbul neden gittiğimi sorunca da: Sayın Başkan ben sır tutamam. Siz özel hayatınızın değil belediyedeki bir gelişmenin sırrını vereceksiniz. Ben böyle bir sırla geçe uyuyamam. Ya bir başkası yazarsa, ya haberi atlarsam, ya başka gazete bunu kullanırsa diye düşünmektense ben bu sırrınızı duymayayım diye gidiyorum.

Kumbul sonra sırrı anlatmaktan vazgeçmişti.

Evet bir gazeteci devlet işleriyle ilgili sır tutamaz.

Son tuttuğum sırdan gazetecilik açısından zarar gördüm.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Kanal V’deki programa çıktık. Gazeteciler soruyor başkan cevap veriyor programı. Ben varım, Mevlüt Yeni var, Haşmet Öyken var. Moderatör Ali Buldu.

Program bitiminde bir soluklanmak için yukarı kata çıkarkan, Başkan Menderes Türel bana iki gün sonra yapılacak seçimlerin genel sonucunu ve Antalya sonucuyla ilgili tahminini söyledi.

Ve Sayın Türel’in bana yazılmamak kaydıyla söylediği ve benim de yazmadığım Türel’in tahmini bire bir tuttu. Oysa Türel’in tahminini yazmış olsam seçim sonuçlarını iki gün önceden bilmiş olacağım ve gazeteciliğime bir artı değer daha katacağım.

Bundan dolayı siyasetçinin çok kişisel ve ailevi sırları dışındaki konuşmasının değerini iyi algılayıp vatandaşla paylaşmak bizim görevimiz. Bundan dolayı şahsi ve ailevi olmadığı sürece siyasetçinin, devleti idare edenlerin, bürokratların ülkeyi ve geleceğimizi ilgilendirecek konudaki açıklamaları sır niteliği taşımamalıdır.

En azından benim anlayışım bu. Eleştirilsem de yapım bu. Önce millet, önce haber…

 

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
POPÜLER
SÜPERLİG PUAN DURUMU