Gazete, Vali ve İFLAS

Dün sitelere bir haber düştü.

İşadamı Ali Kıvrak, sektörü veda etti…

Ali Kıvrak, Mustafa Kıvrak’ın oğludur.

Mustafa Kıvrak, bir dönem Antalya’nın en zenginlerinden, Antalya’nın kaderinde söz sahibi olan işadamlarından biriydi.

Kıvrak Ticaret, müthiş bir iş merkezi olmuştu.

İnşaat malzemesi satışı yapardı.

Yutong diye de bir inşaat ürünü fabrikası kurmuştu.

Rahmetli Mustafa Kıvrak, bir gün beni davet etti ve “Bir gazete kuracağım, ne dersin?” dedi.

Mesleğim adına çok iyi olacağını, meslektaşlarıma istihdam sağlaması açısından iyi olacağını anlattım ve tehlikesini de, “Gazeteyi iyi kontrol edemezseniz, bir işadamı olarak size zarar verir” demiştim.

O da, “Benim gazetemde çalışır mısın?” diye sordu.

Ben, “Hayır çalışmam, Ben Bülent Eyilik’i çok seviyorum, o kovmadığı sürece Yeni İleri ve ETV’den ayrılmam” demiştim.

Çok takdir etmişti.

Gazeteyi Atılım ismiyle kurdu.

Atılım Gazetesi, bir efsane oldu, kentin değeri haline geldi.

Yöneticiler geldi, yöneticiler gitti.

Gün geldi, benim dediğim yaşandı.

Gazetede bir haber yayınlandı: “En Büyük Mafya Vali”

O tarihte Antalya Valisi Hüsnü Tuğlu idi.

Haberin içeriği de, Vali Hüsnü Tuğlu bir açıklama yapmıştı, Organize Sanayiyi mafya ele geçirmeye çalışıyor” anlamında bir içeriği vardı.

Bu habere ismi açıklanmayan bir Organize Sanayi içindeki fabrikalardan veya fabrika yeri isteyen işadamı, “En büyük mafya Vali’dir” diyordu ve gazeteyi yönetenler bunu manşete vermişti.

Ne olduysa o zaman oldu.

Sonra haber düzeltildi ama iş işten geçti.

Mustafa Kıvrak o dönem Çanakkale Seramik ile çalışıyordu.

Çanakkale Seramik’in Genel Müdürü, Vali Hüsnü Tuğlu’nun oğluydu ve aynı zamanda Tuğlu’nun oğlu o şirketin de damadı olmuştu.

Babası hakkında “En büyük mafya Validir” haberinin yer aldığı Atılım Gazetesi’nin Sahibi Mustafa Kıvrak’ı bitiren adımı atmaktan çekinilmedi. Çanakkale Seramik bir anda bütün alacağını tahsil etmeye kalktı.

Kıvrak, bununla baş edemedi. Oysa çok zengindi.

Bir anda borcun tamamı istenince mal varlığını paraya çevirecek zaman da bulamadı. Hemen Yutong fabrikasını sattı. Yetmedi Antalya’nın en köklü koleji olan ve kendi evladı gibi baktığı Antalya Koleji’ni ortağı Hüseyin Çalık’a devretti.

Ama kendini kurtaramadı ve bu kahırla daha fazla yaşayamadı. Felç geçirdi ve bir daha düzelemedi, kısa süre sonra da vefat etti.

Babasının ölümünden sonra Ali Kıvrak, bu krizden kurtulmak için çok çabaladı, mücadele etti, iş alanını bile değiştirdi ama üstüne bir de dolar krizi gelince, dün sektöre veda eden bir açıklama yaptı.

Evet, bir gazetenin bir işadamını ne hale getirdiğini yazdım.

Vesileyle çok sevdiğim Mustafa Kıvrak Abime rahmet diliyorum. Işıklar içinde yatsın…