Et sektörü ve sorunlar

Antalya’da kırmızı et fiyatlarına 5 lira civarında zam yapılmış. Beyaz ette de yapılmadıysa bile yapılmak üzeredir. Kasaplara sorarsanız, zammın devamı da gelecek. Hükümet yetkililerine soracak olursanız, et ithalatı fiyatların düşmesi için yapılıyor. Sektörün alarm verdiğini söyleyen beyaz et üreticisi ve OSB Başkanı Ali Bahar ise kırmızı-beyaz et ayırımı yapmadan;  3 markete ayrıcalıklı olarak verilen ucuz et sübvansiyonunun tabana yayılmasını ve et ithalatının kesinlikle yasaklanması gerektiğini söylüyor. Canlı hayvan ithal edilecekse dişi hayvan ithal edilerek yetiştiriciliğin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Bir gazetede okumuştum. Doğu Anadolu’daki hayvancılıkla iştigal eden bir yetkili söylüyor. “Devlet et ithalatı için harcadığı dövizi bize verse et fiyatları düşer” diye…

**

Bir de ithal etten kaynaklanan şarbon paniği var ülkemde. İstanbul’da başlayan bu panik, tüm Türkiye’de et tüketicilerinin uykularını kaçırıyor. Paniğe gerek olmadığını söyleyen Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Muammer Saygılı, orada-burada kesilen etlerin yenmemesini, damgalı etlerde de kesinlikle şarbon olmayacağı garantisi veriyor.

Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan ise tüketicinin şarbonu abarttığını, yüzünde sivilce çıkanın bile kendisine şarbon bulaştığını sandığını belirterek damgalı et tüketilmesini öneriyor.

Sizin anlayacağınız ortada çözülmesi gereken bir ‘et sorunu’  var.

Yetkili, yetkisiz herkes konuşuyor ama çözüm öneren çok az. Ya da sorun çözülemiyor.

Konu ile ilgili bize ilgilendiren bölüm Antalya. Başta söylediğim gibi ithal fiyatlarını ve girdileri gerekçe gösteren kasaplar et fiyatlarına yaklaşık 5 lira zam yaptılar bile. Antalya, turizm nedeniyle önemli bir tüketim merkezi. Bu yıl 14 milyon turisti ağırlayacağımıza göre kent nüfusunun yıllık tüketimi kadar neredeyse ekstra bir tüketim söz konusu. Ekonomiyi ve insanların alım gücünü dikkate alırsak belki de daha fazla. Ama buna karşılık turizmin ve tarımın başkentinde OSB’deki Büyükşehir Belediyesi’ne ait mezbaha dışında Antalya’da entegre bir et tesisi yok.

Olması lazım mı?

Kesinlikle! Antalya’da turizmin yan sanayisi gibi düşünerek bir ya da birkaç et tesisi kurulmalı. Hayvan yemi konusunda Antalya’nın şanslı illerden biri olduğunu söylemek mümkün. Son yıllarda et ithalatı dışında bir işe yaramayan Et ve Balık Kurumu işin içine bizzat girerek et üretimi için kolları sıvamalı ve Antalya merkezlerden biri olarak, çok tüketimi nedeniyle seçilmeli.

Sözün özü; devlet artık bu et meselesini kökünden çözecek tedbirleri bir an önce almalı, taşın altına elini sokmalı, ithal canlı hayvan tercihinden vazgeçip bu iş için harcadığı ile canlı hayvan yetiştiricilerini teşvik edip, üretimi artırmalı…