HAKAN TÜTÜNCÜ SEÇİM İLAN
durali kolpak

Çivimiz çıkmış!

 

Birkaç gündür yazamıyorum.

Koltuk altımdaki bir sorunun çözümü için yapılan operasyon nedeniyle bilgisayar yazamadığım için köşem boş kaldı.

Bugün siyaset yazacaktım.

İYİ Parti’nin Antalya’nın tüm ilçelerinde aday çıkaracağı haberini yorumlayacaktım.

Tek başına hiçbir yeri kazanamayacağını anlatıp, gizli veya açık ittifak olmadığı sürece Millet İttifakı içindeki partilerin çok başarı elde edemeyeceğini dile getirecektim.

Sadece bu değil.

Gazetecinin siyaset için mi, halk için mi yazması gerektiğini yorumlayacaktım.

DHA’nın 55. Kuruluş Yıldönümü’nde ve bu kutlamaya katılan gazeteci kökenli Büyükşehir Başkanı Menderes Türel’in gazetecilikle ilgili sözlerine yorum getirecektim.

Gazetecinin asla siyasi olmaması gerektiğini hatırlatıp, gazeteci halk için çalışmalı diyecektim.

Ancak daha önemli bir konu beni bu yazılardan uzaklaştırdı.

Bir otobüs şoförünün bir gaziyi, kartında para olmadığı için zorla araçtan indirmesi beni çok utandırdı.

Sanki bu hareketi kendim yapmışım gibi yüzüm kızardı.

Ne kadar da insanlıktan uzaklaşmaya başlamışız.

Birbirimize saygımız kalmamış.

Hastane sonrası Konyaaltı’ndan otobüse bindim.

İlk durakta bir kişi indi, koltuğa ben oturdum.

Bir sonraki durakta çocuklu bir anne bindi.

Koltuklarda oturanların yüzde 50’si yani 15’e yakını 30 yaş altı gençlerden oluşuyor.

Kimse kılını kıpırdatmadı.

Ben yavaşça kalktım, koltuğu çocuklu anneye bıraktım. Anne önce itiraz etti, benim oturmamı istedi ama ben koltuğu bırakıp yürüdüm.

Çocuğuyla oturdu.

Birçok kişi baktı.

Boş gözlerle.

Bir iki bayan, bir anneye yer vermemden dolayı sevgi gözüyle süzdü beni.

Bir durak sonra yine bir çocuklu anne bindi araca.

Yine kimse kalkmadı.

Bana sempatiyle bakan orta yaşlı bir kadın kalktı koltuğundan, çocuklu anneye yer verdi.

Yaşlı bir bey, bizim bu hareketimize, “İnsanlık kalmamış” diye yorum getirdi.

Yüzüncü Yıl durağında bir yaşlı adam bindi. Elinde baston vardı.

Yine kimse tınmadı.

Tam yanımda duran ve elindeki telefonla oynayarak etrafı görmezlikten gelen gence patladım: “Kardeşim bak adam bastonlu, deden yaşında ve ayakta zor duruyor, sen durmadan telefonunla oynuyorsun, biraz saygılı olsanız…” dedim.

Belki 5 kişi daha aynı tepkiyi gösterdi.

Düşündüm, değerlerimizi her geçen gün yitirdiğimiz gerçeğini bir kez daha yaşamış oldum.

Yazık çok yazık.

Acaba iyi bir nesil yetiştiremedik mi?

Çıkarlarımızı düşünmekten geleceğimizi mi unuttuk…

MAKALE YORUMLARI
Sizde Yorum Ekleyin
Ahmet DÖKDÖK
Ahmet DÖKDÖK
Marko Paşa
antalyasesgazetesi@gmail.com
SÜPERLİG PUAN DURUMU