Aşk villası bile basılabilir!

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, güzel biri konuya parmak bastı.

Resmi dairelerde çalışanların vatandaş karşısında kahvaltı yapmasını yasakladı.

Alkışlamak gerek.

Gerçekten sabahları ellerinde bir simit veya poğaça, önlerinde çay, siz sırada bekliyormuşsunuz umurlarında olmazdı.

Herkesi suçlamak istemiyorum, istisnaları elbette var. Elbette halkı ön planda tutan ve hizmet için canla başla çalışanlar yok değil.

Ancak Vali Bey yaşanan bir gerçeği dile getirdi ve devlet dairelerinde kahvaltı yapılmasını yasakladı.

Kutluyorum.

Sayın Vali Bey, keşke bu çıkışını devam ettirse.

Örneğin şu tasarruf tedbirlerine el atsa.

Her yöneticisin altında bir araba.

Hadi arabaya sözümüz yok da, özel işte kullanmasalar.

Bakıyorsunuz bir Pazar günü müdür beyin oğlu kursa gidecek, resmi plakalı araç kapının önüne çekiliyor, çocuk kursa götürülüyor, şoför bekliyor, sonra evine kadar geri getiriyor.

Resmi plakalı araçla ailesini pikniğe götüren var Antalya’da.

Resmi arabayla pazara giden var pazara.

Keşke kurum hizmetlisini evine götürüp çalıştıran yönetici memurlara da bir şeyler söylemiş olsa.

Resmi daire dışında özel bir talep olursa hizmetlinin gitmemesini önerse, zorla götürülen veya gitmedi diye ceza kesilen bana gelsin demiş olsa.

Sadece bu mu?

Özel bütçeli resmi kurumların bütçeleri de izne bağlansın.

Örneğin hiç gerek yokken kurumun duvarlarını yıktırıp yeniden yaptırana dur dense.

Keşke hiç gerek yokken, sırf bir önceki başkan kullandı ben değiştireyim düşüncesiyle makam odalarını büyük paralar harcayarak yenileyenlere dur dense.

Bunlar o kadar çoğaltılabilir ki, düşündükçe yeni fikirler gelir.

Kesinlikle tasarruf tedbirine uyulması konusunda sıkı tedbirler alınabilse.

Adı işçi.

Resmi kurumda işçi olduğu halde danışmanlık, koordinatörlük, idarecilik gibi sıfat verilenlerin bunu şahsi çıkara dönüştürmesi, şahsi yaşamında kullanmasına izin verilmese.

Adam memur değil ama memurun yapacağı işin başına getirilmiş.

Düne kadar bu yetkileri olmadığı halde bir yetki verilmiş. Vay bu yetki benim diyerek makam araçlarıyla fink atanlar o kadar çoğunlukta ki, keşke birileri bunları görebilse.

Ben makam aracıyla yanında çalışan işçi kız çocuğunu arabaya alıp, bir arkadaşının villasına götüren yetkilendirilmiş işçi tanıyorum.

Daha neler neler var inanın.

Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanları, bu konularda beyanat verseler, şu telefonlara şikayet edilsin deseler belki villada adam baskına uğrayıp, her şey ortaya dökülecek.

Evet önerim budur.

Gelin şu tasarruf tedbirlerinin takipçisi olun ve takip kapsamını biraz genişletin. Ve gelecek şikayetleri de dikkate alıp değerlendirin. İnanın birçok konuda siz istemeseniz bile doğal tasarruf başlamış olacaktır.

Ve ülkemizin de buna çok ihtiyacı bulunmaktadır…